Esra Avşar o bir sporcu; voleybolu da, sahayı da bir podyum olarak düşünüyor. Sayısız maça çıktı, en iyi takımlarda oynadı. Şimdi iyi bir voleybol antrenörü. Bugün ise modellik kariyerinde hızla yükselmeye devam ediyor…
Kariyerinde yükselişini sürdüren genç model aynı zamanda Arkeoloji mezunu; Geçmişle gelecek arasında köprü kurabilmek için bu bölümü okumuş. Araştırmacı ve meraklı yanı da olan biri Esra!
Başarılarıyla adından söz ettiren Esra Avşar; sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla da kendinden sıkça söz ettiriyor. Çok yönlü bir kişiliğe sahip olan Esra; Sosyal medyayı bir çiçek bahçesi gibi düşünerek, kendi çiçek bahçesini oluşturmuş. Sürekli hayaller kuran ve buna göre çalışan başarılı model siz takipçilerimiz için dergimize samimi açıklamalarda bulundu.
Keyifli Okumalar…
Esra Avşar Kimdir?
1996 Ankara doğumluyum. İlkokul, ortaokul, lise ve üniversitemi Ankara’da okudum. Ortaokulda başlayan voleybol hayatımda 1.Lig ve 2.Lig’denfarklı takımlarda görev aldım. Şu an uluslararası bir şirkette çalışıyorum, yanında da modellik ve voleybol antrenörlüğü yapıyorum. Her zaman sanat ve sporun içinde oldum. İnsana dair her konunun ilgimi çekmesinin yanında tarih, felsefe ve dil ile özellikle ilgileniyorum.
Tahsiliniz nedir? Modellik maceranız nasıl başladı?
Hacettepe Üniversitesi, Arkeoloji Bölümü mezunuyum. Şu an arkeolojik rapor çalışmaları yapıyorum. Modellik maceram resmi olarak, takım arkadaşlarımın yoğun baskısı üzerine Joker Ajans’ın düzenlediği ‘’Models of Turkey’’ güzellik yarışmasında finale kalmamla başladı. Yarışmadan önce birkaç kez fotoğraf çekimleri yaptığım olmuştu.
Ajans sektörüne nasıl başladınız? Bu anlamda nasıl yol aldınız?
Yarışmanın kamp sürecinde aldığım eğitimlerle Joker Ajans bünyesinde kendime yer buldum. Ajans sahibimiz Burak Özdemir’in bize açtığı yolda, bulunduğum defile ve çekimlerde kendimi geliştirdim. Türkiye’nin birçok yerinde yerli, yabancı birçok manken ve modelle çalıştım. Şu an daha çok defile mankeni olarak hayatıma devam ediyorum.
* Modellik hayatında neleri değiştirdi?
Duruş, yürüyüş, zarafet, estetik ve feminen ruhu besleyen bu gibi şeylerin yanında görüntüm ve yansıttığım enerjimle alakalı farkındalıklar yarattı. Kamerada kendinizi gördüğünüzde kusurlarınızı ve çekici taraflarınızı daha net görebiliyorsunuz ya da çok cool göründüğünü düşündüğünüz bir parçanın/hareketin tamamen öyle olduğunu ya da düşüncenizle alakası olmadığını anlayabiliyorsunuz. Ben kamerada gördüğüm kendimden, kendimle alakalı çok şey öğrendim. Ayrıca birçok değerli modacı ile tanışıp tasarımlarını taşıma fırsatı buldum. Işıklar ve gözler sizdeyken o güzel tasarımları taşımak inanılmaz bir duygu. Bu duygu bende bağımlılık yaptı.
Bir model olarak kişisel bakımınıza özen gösteriyor musunuz? Günlük rutinlerinizden bahsedebilir misiniz?
Elbette. Aslında ben ‘’İnsanın içi neyse dışı da odur.’’ diye düşünerek sağlıklı beslenme ve bol su içmeyi önemsiyorum. Sürekli bakım yapmak için çok zamanım olmuyor ama evden çıkmadan mutlaka güneş kremimi ve nemlendiricimi sürerim. Dudaklarımı ve ellerimi nemli tutmak için de yanımda mutlaka el kremi ve dudak kremi taşırım. Düzenli aralıklarda vazgeçilmezlerim ise cilt bakımı, kolajen, yaza/kışa göre bedenimi nemli tutma ve saç kesimi.
Giyim konusunda gerçekten çok zevklisiniz. Spor ve şıklığı çok güzel birleştiriyorsunuz. Vazgeçemeyeceğiniz parçalar nelerdir?
Vazgeçemeyeceğim parçalar blazer ceketler ve western çizmeler. Spor geçmişimden gelen basic bir giyim tarzım var, blazer ceketler ve western çizmeler genelde tamamlayıcı parçalarım olur. Topuklu ayakkabının birçok çeşidini giymeyi çok seviyorum. Bir de crop üstler, aynı renkten farklı kesimde birçok jean ve eforsuz görünen tasarım parçalar dolabımın %70’ini oluşturuyor diyebilirim. Çok romantik, taşlı, süslü, dantelli vb. parçalarla pek aram yok.
Voleybolun hayatınızdaki yerinden bahseder misiniz?
Voleybolun bendeki yerini anlat anlat bitiremem. J Ancak voleybol sahasının podyumla benzer yanları var, ikisinde de yıldızsınız. Gelecek tasarılarımızı hazırladığımız ve görece daha kolay etkilendiğimiz bir dönem olan lise yıllarımda, yoğun bir şekilde (haftanın 6 günü) voleybol oynadığım için sürekli hayaller kurar ve buna göre çalışırdım. İlkelerimde hala voleybol sahasında duyduğum şeylere yer verdiğimi görüyorum. İyi görünmeme ve güçlü bir fiziğe sahip olmamı sağladı. Bunun yanındadisiplin, zaman ve stres yönetimi, organize olabilme, programlama gibi iş hayatımın temellerini atacak birçok özelliği genç yaşta kazandırdı. İki kez ön çaprazlarımın kopması ve menisküslerimin yırtılmasının üstüne hala kopamadığım bir ilham benim için voleybol.
Unutamadığın bir maç veya turnuva var mı?
Grup maçlarında Karşıyaka ile oynadığımız maçta 20 tane servis atmıştım. Geriden gelip maçı almıştık.
Voleybolun, düzgün bir fizik ve modellikle doğru orantılı olduğunu söylerler katılıyor musunuz?
Hahah, kesinlikle böyle bir orantı olduğuna inanıyorum. TijanaBoskovic voleybolcu olmasaydı model olur muydu acaba? Bazı milli takım sporcuları, lig sporcuları hatta takım arkadaşlarım için bunu düşündüğüm oldu. Voleybol; basketbol, futbol gibi popüler diğer spor dallarına göre kas gruplarını daha orantılı çalıştıran bir spor dalı. Ben de modelliği en çok destekleyen spor dallarının voleybol ve jimnastik olduğunu düşünüyorum. Gördüğüm kadarıyla günümüz modellerinin neredeyse hepsi az da olsa voleybolla ilgilenmiş. Voleybol takımlarında uzun-ince birçok kızın olması durumunun insanları böyle düşünmeye itmesi normal. Bir deplasmanda kaldığımız oteldeki ziyaretçilerin takımı gördüğünde ‘’Bu kızlar manken mi?’’ dediği olmuştu, hatta ajansla şehir dışı defilesi için gittiğimiz oteldeki ziyaretçilerin bizi gördüğünde ‘’Hangi voleybol takımı?’’ diye sorduğu da olmuştu. Ama her fiziği kendi özellikleri içerisinde değerlendirmeliyiz, çünkü her kas grubu farklı dirençlere göre farklı görüntüler elde edebiliyor. Özellikle profesyonel voleybol oynayan sporcular yüksek ağırlıklarla çalıştıkları için istenilen feminen görüntüyü elde edemeyebiliyorlar. Örneğin ben yarışmaya katıldığımda çokiyi kuvvet antrenmanı yapıyordum ve tricepslerimin gerginliği yüzünden yürürken kollarımı istediğim gibi yönetemiyordum.
Spor yapmak sizin hayatınıza size neler kattı?
Her şeyden önce bedenen daha özgür olmamı ve istediğim gibi hareket edebilmemi sağladı. Sağlıklı bir bedene sahip olmak sağlıklı düşünebilmenin ve pozitif kalabilmenin yapı taşı bence. Edindiğim deneyimler, çevre, bana kattığı onca güzel anı ve bilgiyi hiç saymıyorum bile. Kendime iyi bakmayı, kendimi tedavi etmeyi, bedenimin ihtiyacına göre nasıl beslenmem gerektiği gibi birçok konuda spor sayesinde sağlam temeller attım.
Modellikte yaşadığınız unutamadığınız bir anı var mı?
Ajansla ilk defilem olan Nur Karaata defilesini unutamıyorum. İlk defilem olduğu için yaşadığım heyecan ve kaygı podyumdan inene kadar peşimi bırakmamıştı.
Kendinde beğendiğin yönler nelerdir?
Araştırmacı ve meraklı yanımı seviyorum. Çok yönlü bir kişiliğim, bu yüzden tek başımayken hiç sıkılmıyorum. Bir de empati var; empati yaparak hem olayları daha açık ve anlaşılır kılmaya, hem de dünyayı, en azından kendi dünyamı, daha pozitif bir hale getirmeye çalışıyorum.
Podyumda verdiğiniz başarılı pozlarla dikkat çekmeyi başarıyorsun, bunu neye borçlusun?
Podyum öncesinde uzun dönemde eski ve yeni modellerin defilelerini takip ediyorum. Defile sonraları kendi defilelerimizin videolarını izleyip, ‘’Arkadaşlarımdan öğrenebileceğim bir şey var mı?’’ diye ya da daha iyisinin nasıl olabileceğini düşünüyorum. Tam podyum öncesinde bana verilen tasarımlardastylistin nasıl bir tanıtım isteyeceğini düşünüp tasarımla bağ kurmaya çalışıyorum. Podyumda ise bir yıldız gibi hareket etmeye ve en iyisini yapmaya çalışıyorum. Analiz ve biraz ruh işi diyelim. J
Günümüzde iş yaşamını/ okulu ve sporu bir arada götürmek isteyen gençlere ne tavsiye edersiniz?
-Gereksiz detaylara takılmayın.
-Sağlıklı beslenin, iyi uyuyun, bol su için.
-Size bir şeyler katacak insanlarla olduğunuzda hedeflerinize giden yol daha parlak olur ve tasarılarınız zenginleşir. Çevrenizi iyi belirleyin.
Instagram’da attığınız hikâyeler ve videolar ile kadınlar için müthiş bir rol modelsiniz? Siz bu konuda okuyucularımıza ne anlatmak istersiniz?
HahahInstagram’da çok eğleniyorum. J) Aslında rol model olmak için bir eylemde bulunmadım, sadece eğlenmeye ve kendim olmaya çalışıyordum. Sosyal medya, herkese oluşturmak istediği kimliğe ait bir profil oluşturma imkanı sunuyor. Yakın zamanda ben de insanlara eğlence ile dokunacak bir profil oluşturmaya başladım. Yapay zeka ve gelişen teknoloji ile eğlenceli ve yaratıcı şeyler üretmek çok kolay. İlgisi olan herkesin denemesini tavsiye ederim. Sosyal medyayı bir çiçek bahçesi gibi düşünüp kendi çiçek bahçenizi oluşturabilirsiniz.
* Peki başarını neye borçlusun? Nasıl oluyor da bu kadar iyisin?
Kendimi başarılı olarak tanımladığımı söyleyemem. Ben her şeyden önce parçası olduğum bütüne fayda sağlamaya çalışıyorum;evren, ailem, ajansım, şirketim, takımım vb. için.Ama şöyle bir detayı es geçmek istemiyorum. Ben her zaman iyi bir öğrenci oldum, öğretmenlerimi çok sevdim.(Bu konudaki öğreticilik antrenörlerimi ve yöneticilerimi de kapsıyor) Hem onların bana kattığı çok şey olduğunu düşünüyorum, hem de onlar arasından ve onlar vasıtasıyla kendime yakın ve uzak idoller belirledim. Bunlardan bağımsız olarak ise; motivasyonumu yüksek tutmaya, gündemi takip etmeye, kendime yatırım yapmaya, bana verilen işleri en iyi şekilde yapmaya ve etik hareket etmeye çalışıyorum.
ModaDergi’ye son bir sözün var mı?
Sevgili Ali Fikret abiciğim, bu güzel röportaj için sana çok teşekkür ederim. Burak abiciğime de bu sayfaları bana ayırmak istediği için teşekkür ederim. Bu güzel kitleye Simon de Beauvoir’ın Candide’nin Bahçesi’ndeki bir bölümden alıntı yapmak istiyorum;
‘’ ‘Bahçemizi ekelim!’ diyordu Candide. İyi ama, zaten ekiyorum bahçemi. Gelecekte de ekmekten geri kalmayacağım. Mademki bu bahçe ektiğim sürece benimdir, dört elle sarılacağım ona, ölünceye değin ekeceğim.’’
Yoruma kapalı.