Bir şeyin yokluğuna ilk maruz kaldığımızda, zorlanırız. Sonra yavaş yavaş alışmaya başlarız. Alıştıkça, bir şeye olsa da olur, olmasa da olur diyebildikçe, seçeneklerimiz artar. Karşımıza takıntılı olduğumuz şeyden çok daha niteliklileri çıkmaya başlar. Ramazan ayında ilk oruç tuttuğumuz gün, öğlen olmadan karnımız acıkır. Birkaç gün sonra, beden yemek için
Onsuz yapamam dediğin her ne varsa , yiyecek, içecek , kişi, eşya, araba, lüks, dedikodu, kalabalık arkadaş grupları, eğlence. Orucunu tutmayı dene. Sadece o konunun değil, bütün yaşamının mucizevi bir şekilde değiştiğini göreceksin. Özgürleştiğin her şey, sana kendini keşfin yolunu açar. Nefsin arzuladığı bir şeyin yokluğunu, bilinçli olarak seçersen, artık o seni yönetemez, ipler senin eline geçer.
fazla açlık hissetmemeye başlar. Ve artık vücuduna aldığı gıda konusunda daha farkındalık sahibi olursun. Bilinçsizce her canının istediğini, istediği saatte yiyen kişi, buna alışmıştır. Yemek yemeyi alışkanlık olarak değil, ihtiyaçlarına uygun şekilde organize etmek ise, müthiş faydalıdır. Yemek öğütmeye çalışmadığı zamanlarda birazcık dinlenmeye fırsat bulan iç organlarımız da farkındalık kazanıp, bedene zararlı atıkları öğütmeye geçer. Hatta, bu işlevi tamamlayana kadar ona izin verebilirsek, bedene zarar veren hastalıklı hücreleri bile öğütür. Diğer alanlardaki alışkanlıklarımız hakkında oruç tutmak da, aynı etkiyi sağlar. Bağımlılık duyduğunuz ilişkilerden biraz uzaklaşırsanız, o kişiye daha farkında bakabilirsiniz. O olmadan da yapabildiğinizi, hatta belki daha bile güzel vakitler geçirebildiğinizi fark edersiniz. Bu durumda, o kişi ile olan ilişkiniz, saçma bir bağımlılıktan, farkındalıkla, uygunsa devam edecek, dengeli bir ilişkiye dönüşür. Size zarar veren kişiler de, ayıklanır.
Sürekli aynı şeylerle meşgul olmak, her ne kadar eğlenceli bir şey dahi olsa, insanı mutsuz edecektir. Çünkü beyin hücreleri bunu salt alışkanlıktan yapıyorken, insan uyanık değildir. Zevk alamaz, farkındalığı devre dışıdır. Rutin alışkanlıkların orucunu tutmak, insanı tekrar o konu hakkında farkında yapar. Dünyadaki en büyük günah, eylemlerinin farkında olmamaktır. Bütün kötü niyetli davranışlar, cinayetler, tecavüzler, kavgalar, zarar vermeler, sadece ve sadece ne yaptığının farkında olmayan insanlar tarafından gerçekleştirilebilirler. Gerçekten farkında olan bir insanın, kendisine, bir başkasına, doğaya veya bir nesneye zarar verebilmesi imkansızdır. Bir şeyin orucunu tutmak, bir şeyden bir süreliğine uzaklaşmak, kişiyi o konuda farkında yapmanın en iyi yollarından biridir. Gözlemleme için alan açıp, fırsat verir.
Bağımlı insanlar, bağımlılıkları uğruna her türlü fedakarlığı veya yanlışı yaparken, farkındalıktan uzaktır. Sanki bir büyüye kapılmış gibi, hipnotize olmuş gibi, istedikleri şeyin uğruna, karşılığından çok daha fazlasını vermeye hazır hale gelirler. Uyuşturucu veya bağımlı aşk buna çok iyi örneklerdir. Bir an için, bütün hayatını yakacak pozisyona gelebilen insan, gözünü karartır. Oysa ki sahip olmak istediğin her şeyin, karşılığını tam olarak vermelisin. Ne eksik, ne fazla. Evrendeki denge bozulmamalı. Gereğinden az veya çok bedel ödeyerek yarattığın dengesizlik, dengeye ulaşana kadar sana çok daha büyük zararlar verecek ve iç huzurunu bozacaktır.
Alev KOÇAK
Yoruma kapalı.