Bazı duygular bazı yerlere çok yakışır. Başımıza harika bir olay geldiğinde, sevinç ve mutlulukla dolmak, kötü olaylara maruz kaldığımızda, öfke, kaygı, korku ve güvensizlik hissetmek. Bizim için değerli bir şeyi kaybettiğimizde, üzülmek, ağlamak…
Duygular, insana bahşedilmiş en kıymetli değerlerden biridir. Ancak, duyguları aşırı yaşamak, abartmak çok sakıncalıdır. Bazı insanlar, özellikle olumsuz duygularını, olayın oluş tarihinden itibaren, öyle uzun zamanlar boyunca korumaya özen gösterirler ki, bu onların mizacı haline gelir. Depresyonda olan insana sebebini sorduğumuzda, 5 yıl önce babamı kaybettim veya 3 ay önce sevgilim beni terketti, 2 yıl önce büyük para kaybettim gibi, uzun vadeli geçmişe dayalı cevaplar alabiliyoruz. Ben bunlara dekoratif duygular diyorum.
O olaya, o hissi o kadar çok yakıştırıyorlar ki, hayatlarına o duyguyu yerleştiriyorlar. İç mekan tasarımı yaparken, bazı nesneleri işe yaramasa da, alanı güzelleştirsin diye kullanırız. Bu tip insanlar da, işlerine yaramayacak bütün bu gereksiz duyguları, iç mekanlarına, bedenlerine yerleştiriyorlar ve sonra, yakıştı zannederek, uzun süre atamıyorlar.
Bir duygu, ona sebep olan veya onu tetikleyen bir olay olduğunda, tam olarak yaşanmalıdır. İnsanlığın gereği ve yaşamda var olma sebeplerinin en önemlilerinden birisi budur, duyguları deneyimlemek. Ancak her duygu, anında deneyimlenmeli ve insan, yaşamın akışında gelecek olan başka olaylara, başka duygulara izin vermelidir. Uzun süre bir duyguda kalmak, başka bir oluşa izin vermemek anlamına gelir.
Bir duygunun dekoratif olup olmadığını anlamanın en iyi yolu, buna sebep olan olay şu anda mı oluyor sorusunu cevaplamaktır. Şu anda olan bir şey yoksa, duyguyu dekoratif olarak yaşamımızın bir yerine yerleştirme hatasını yaptığımızı fark edip, onun üzerine çalışmalıyız. Şu anda olmayan hiç bir şey, bizi gerçeklik boyutunda etkileyemez.
Geçmişte ne olduysa da, bütün etkileriyle beraber geçmişte kalır, biz ona tutunmayı bırakabilirsek. Yeni her saniye, yeni bir sürü ihtimal içerir. Her nasıl yeni oluşan hücreler, eski hücreden aldığı bilgi ile oluşuyor ve o sebeple de, hatalı bir yazılım varsa, yeni oluşacak hücre de hasarlı oluyorsa; saniyeler de oluşurken, bir önceki oluş halimizden ilham ve bilgi alacaktır. Dekoratif duyguları olmayan insanlar, yeni ihtimal ve varoluşlara açıktır. İç mekanını tamamen dekoratif duygularla donatmış insanları ise, bu duyguları besleyecek başka olaylar bulmaya devam edecektir ki, o duygular iyice yerleşsin.
Ben yaptığım dekorasyonlarda da, gereksiz her nesneye, kalabalığa karşıyım. Kullandığım her şey mutlaka işe yaramalı. En azından görsel açıdan güzellik katmalı.
Siz de, işinize yaramayan, hayatınıza güzellik katmayan, işlevsel olmayan duyguları alıp, bedeninizin ve yaşamınızın merkezine koymayın. Hepsini atın ki, işinize yarayacak olanları için yer açılsın.
Yoruma kapalı.