Türkiye’nin en eski ve en prestijli yarışmalarından biri olan Models of Turkey’de her sene olduğu gibi jüride önemli isimler yer alıyor. Bu yıl 15 Haziran’da Mövenpick Otelde Models of Turkey Güzellik Yarışmasının jürilerinden biride Alp Mahir Akyüz…
Ankara Fashion Week kapsamında her sene düzenlenen Models of Turkey Güzellik Yarışması öncesi Alp Mahir Akyüz ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Merhabalar, Otelinizin kapılarını bu yıl güzel bir etkinliğe açtınız; bu konuda neler söylemek istersiniz?
Mövenpick Hotel Ankara’da, farklı ülkelerden bir çok organizasyona ev sahipliği yapıyoruz. Kongre ve toplantı alanlarındaki uzmanlıklarımızın yanı sıra, düğün ve gala yemekleri gibi sosyal etkinliklerde de sıra dışı ve lezzetli sunumlarımız ile ön plana çıkıyoruz.Ankara FashionWeek kapsamında gerçekleştirilen Models of Turkey Güzellik Yarışmasına Mövenpick Hotel Ankara’nın ayrıcalıklı hizmet anlayışı ile ev sahipliği yapmak ise bizim için son derece büyük bir heyecan. Şehrimizde böyle etkinliklerin düzenlenmesinin de sektörümüz için de ilham verici olduğunu düşünüyorum. Otelimizin yatırımcısı Kartallar Holding tarafından ağırlananbu etkinlikte de tüm ekibimizle birlikte mutlulukla ve coşkuyla misafirlerimizi karşılayacağız.
Ayrıca güzellik yarışmasında jürisisiniz; Heyecanlı mısınız? Bize yarışma hakkında neler söylemek istersiniz?
Yurtiçi ve yurtdışında uluslararası lüks otel zincirlerindeki üst düzey yöneticilik görevlerinde edindiğim tecrübelerin bu yarışmaya katkı sağlayacağına inanıyorum. Bu yarışmanın “İletişim, güzel kişilik, estetik ve zarafet” gibi değerleri,hali hazırda bizim içinde bulunduğumuz sektörde ve çevrede her an önem arz eden ve dikkat ettiğimiz öğelerdir. Diğer jüri üyeleri ile birlikte oluşturacağımız sinerji sayesinde en doğru kararları vereceğimizden eminim.
Okuyucularımızın sizi daha yakından tanımaları için turizm ve otelcilik kariyerinize nasıl başladığınızdan bahseder misiniz? Alp Mahir Akyüz kimdir?
Ankara Üniversitesi’nde hukuk eğitimine devam ederken, Anadolu Ajansı bünyesinde basın mensubu olarak görev aldım. Ancak daha çok arzuladığım turizm ve otelcilik sektöründe ilerlemek adına Bilkent Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği lisans bölümüne geçiş yaptım. Öğrenimim sırasında Hilton Ankara otelinde çalışmaya başladım. Okul ve iş hayatını eş zamanlı sürdürerek geçirdiğim süre içerisinde, Gazi Üniversitesi İşletme Yüksek Lisans programını da tamamladım. Akabinde Swissôtel Ankara, Swissôtel Chicago, Swissôtelthe Bosphorus İstanbul ve Wyndham Grand İstanbul Levent otellerinde önbüro, kat hizmetleri, spa, bilgi işlem ve yiyecek içecek bölümlerinde yöneticilik görevleri aldım ve genel müdür yardımcılığı yaptım. Bu süreçte dönemsel projeler kapsamında Çin, İsviçre ve Almanya gibi ülkelerdeki beş yıldızlı otellerde proje görevleri üstlendim. 2022 yılından bu yana, Accor Otelleri bünyesinde yönetilen Mövenpick Hotel Ankara’da genel müdür görevimi sürdürmekteyim.
Otelinizin hizmet anlayışı misafirlerinize nasıl yansıyor?
Mövenpick Hotel Ankara, Accor Otelleri çatısı altında hizmet vermektedir. Aynı çatı altında faaliyet gösteren Swissôtel, Fairmont, Raffles ve daha birçok markamız gibi biz de çalışanlarımıza “Heartist” adını veriyoruz. Kalp anlamına gelen “heart” ve sanatçı anlamına gelen “artist” kelimelerinin birleşimi olan “Heartist”, bir sanatçı heyecanı ile kalpten hizmet verme prensibimizi temsil etmektedir. Buna ek olarak hizmet anlayışımızı uluslararası sertifikalarımız ile belgelendirmeye önem veriyoruz. Sürdürülebilirlik alanında Green Globe Platinum ve GSTC olmak üzere iki adet üst düzey global sertifika sahibiyiz. Safe Hotels Premium belgemiz ile konuklarımızın güvenliğini garanti altında tutuyoruz. Uluslararası ISO Kalite Sertifikalarımız ve HACCP Gıda Güvenliği belgemiz ise kalite sisteminin otelimizde bir kültür olarak benimsendiğini ortaya koymaktadır. Ayrıca Yaşam Tarzı Sadakat programımız “ALL” yani “Accor Live Limitless” sayesinde, misafirlerimizin ihtiyaçlarını çok daha iyi anlayarak tüm dünyadaki otellerimizde onlara beklentilerinin üzerinde deneyimler sunma fırsatı yakalamaktayız.
Yarışma öncesi soralım? Güzellik sadece yüz ve vücut güzelliği demek midir?
İnsanın fiziki ve ruhani varlığının ortak şekilde bir bütünü oluşturduğuna inanıyorum. Eskilerin deyimiyle insanın iç güzelliği dışa yansır. Bilgi birikimimiz, düşüncelerimiz ve hissettiklerimiz sayesindedavranışlarımız, vücut dilimiz ve mimiklerimiz meydana gelir. Çevremizde olanlara karşı duruşumuz, yaklaşımlarımız ve gösterdiğimiz tavırlar, fiziki görünürlüğümüzü direk olarak belirleyen faktörlerdir. Bir bakış veya bir tebessüm dahi insanlarda bambaşka duygular oluşturabilir ve bir kimseyi çekici kılabilir. Bilimsel çalışmalar insanların karşılaşması esnasında ilk intibanın saniyeler içinde oluştuğunu gösterse de,bu noktada dahi ilk intiba sadece fiziksel değil, vücut dilinden kaynaklanan davranışsal bir ilk intiba olmaktadır. Bir insanı daha yakından tanıdıkça, aslen sahip olduğu güzelliği fark edebileceğimize veyarattığı iyi duyguların, fiziksel görünüm algısını da son dereceolumlu yönde etkileyeceğine inanıyorum.
Yarışmacılar Jüri üzerinde nasıl bir izlenim bırakmalıdır?
Farklı branşlardaki yarışmalarda olduğu gibi bu yarışmada da azimle ve inançla çalışmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Yarışmacının hem kendisine hem de etrafına saygı gereği bilinçle ve amacına uygun şekilde hazırlanması gereklidir. Başarının sırrı elbette hedef odaklı ve bilinçli şekilde çalışmaktan geçer. Böyle bir yarışmada uzun soluklu bir hazırlık süreci olmalıdır. Çünkü her yönden dikkat çekici bir güzelliğe sahip olmak, çok yönlü olmayı gerektirir. Fiziki disiplin, bilgi ve kültür birikimi, topluma karşı sorumluluk, kuvvetli iletişim ve kendini iyi tanımak elbette ki sadece bu yarışmada değil, tüm hayatları boyunca yarışmacılara güç ve mutluluk verecek, başarı getirecektir.
Yarışmada bir jüri üyesi olarak aday sizi nasıl etkileyebilir?
Her yönden doğal olmanın, içten ve samimi şekilde doğal davranmanın etkileyici olduğunu düşünüyorum. Teknolojik gelişmeler ile birlikte bazen doğallıktan ödün verdiğimiz olsa dahi, bunun ölçülü bir şekilde ve ahenk içerisinde yapıldığında doğallığı bozmayacağını ve hatta destekleyeceğini, ön plana çıkaracağı düşünüyorum.
İşinizi seviyor musunuz sizin sektörde karşılaştığınız zorluklar var mıdır?
İşimi elbette çok seviyorum. Turizm ve otelcilik sektörünün dinamik yapısı, aynı çatı altında birçok iş kolunu barındırması, hem yerli hem de yabancı konuklarla sürekli iletişim imkânı sunması sektörümüzün en çekici yanları arasında yer alıyor. Farklı ülkelerde iş imkanları sunması da turizme gönül veren bizler için diğer bir önemli motivasyon unsuru olmuştur. Her mesleğin olduğu gibi turizm ve otelcilik mesleğinin de zorlukları elbette vardır.Hayata bakışım, tüm zorluklara olabildiğince olumlu yaklaşarak çözüm odaklı davranmak olmuştur. Bu prensip ışığında ve eksilmeden artan bir enerji ile sektörümüzde geleceğe heyecanla bakıyorum.Bu doğrultuda yeni meslektaşlarımızın gelişimine destek olmanın, onlara zorluklarla mücadelede güç vereceğini düşünüyorum. Planlama, eğitim, kontrol ve iyileştirme süreçlerindeki bilgi birikimlerimizi gelecek kuşaklara aktararak;hızlı düşünmeyi, çözüm odaklı davranmayı, fark yaratacak hedeflere odaklanmayı, proaktif hareket etmeyi ve değişime ayak uydurmayı aşılamayı gerekli görüyorum. Bu amaçla her daim karşılıklı saygı ortamı yaratmak, adil ve dürüst olmak, etkili iletişimi ön planda tutmak, empati kurmak, sürdürülebilir şekilde çalışmak ve değişimi tetikleyerek sürekli gelişimi sağlamak durumundayız. Etik kurallara uyum, nezaket ve yardımlaşma, zorluklarla mücadelede inandığım diğer önemli konulardır.
Şu anda Otelinizin öne çıkan hizmetleri nelerdir ve müşterileriniz için nasıl yenilikler hazırlamaktasınız?
Kuruluşundan bu yana tüm dünyada ün yapmış Mövenpick mutfağımızın seçkin tatlarını, sürekli yenilenen menümüz ve yaratıcı tasarımlarımız ile konuklarımıza sunuyoruz. Mövenpick dondurmamızı ve Mövenpick kahvemizi deneyimlemeyen kimse kalmasın arzusundayız. Ayrıca dışarıya hizmet kapsamında uzman ekibimiz ile birlikte elçilikler, şirketler ve kurumlara, yerinde üst düzey yiyecek içecek hizmetleri sağlamaya önem veriyoruz. Başkent Ankara’nın kalbindeki konumumuz ile misafirlerimize ev konforunda sıcak bir konaklama deneyimi sunarken, Mövenpick kültüründe yer alan ve lobimizde sunulan “Çikolata Saati” gibi birçok tatlı sürpriz ile unutulmayacak anılar yaratmaya devam edeceğiz.
Otel dışında yaşamınızı anlatır mısınız?
Otelciliğin yoğun sosyal ortamı gereği, iş saatleri dışında da söyleşiler ve davetler gibi muhtelif aktivitelere sık sık katılımlarım oluyor. Kendi yarışmamda dünya güzeli olarak seçtiğim eşim ve çocuklarım İstanbul’da yaşıyorlar. Bu nedenle mümkün olan her fırsatta onları görmeye gidiyorum. Günlük yaşamımın ayrılmaz bir parçası da spor aktiviteleri oluyor. Yoğun iş temposunda dahi gerekirse daha erken uyanarak en az bir saat spor için zaman ayırıyorum. Spor yaptığım zaman daha mutlu, verimli ve enerjik oluyorum.
Müziğe ilginiz,kitaplarla aranız nasıl?
Kendimi bildim bileli müziğe yoğun bir ilgim vardır. Her tarz müziğin güzel örneklerini severek dinliyorum. Aynı zamanda muhtelif enstrümanları çalabilen bir kişi olarak kendi stüdyomda bestelerimi kayıt altına almaktan ve daha sonra dinlemekten de keyif alıyorum. Sesli kitap uygulamaları çıktığından bu yana, spor aktivitelerimde ve araç kullanırken kitap okuma, yani dinleme imkânı bulmaktan da çok mutluyum.
Turizm Hayatınızda unutamadığınız anılarınız var mı?
Turizmde 26 yılı geride bırakırken elbette acı tatlı birçok anı sahibi oldum. Bunlar o kadar çok ki; şu an size kısa bir örnek vermek için seçim yapmam pek güç. Her otelci gibi gelecekte bu anılarımı kitap haline getirerek paylaşma arzum var. Belki de tanıdığım diğer otelci dostlarım ile ortak bir çalışma yaparak bu alanda bir yenilik getirmemiz de mümkün olabilir.
Bir proje veya başarı hikâyesini bizimle paylaşabilir misiniz?
Bu güzel soruyu sorduğunuz için teşekkür ederim. Yakın zamanda gerçekleştirdiğimiz üç önemli projeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Türkiye’deki otellerimizi kapsayan ve bazılarında benim de başkanlık yaptığım disiplinlerden oluşan Accor Türkiye Genel Müdürler Konseyi’nin planlanması, yaratılması ve yürütülmesi süreçlerinde aldığım sorumlulukların tüm paydaşlara yararlar sağladığını ve kuvvetle sinerji yarattığını mutlulukla gördüm. Bölge otellerimizdeki üst düzey yöneticilerin ve her departmandan temsilcilerin katıldığı, hedeflerin ve stratejilerin tartışıldığı düzenli online toplantılar sayesinde, bir yandan eğitimler ve bilgi paylaşımları ile çalışanlarımızın gelişimine katkıda bulunurken, bir yandan da farklı otellerimizdeki örnek uygulamalar ile misafirlerimizin memnuniyetlerini geliştirme fırsatı bulduk.
Öte yandan otel sahibimiz Kartallar Holding’in destekleri ile gerçekleştirdiğimiz, bina otomasyon ve iklimlendirme sistemlerimizin top yekûn yenilenmesi projelerinin tamamlanması ile birlikte enerji tüketiminde yıllık %17 ve su tüketiminde %37 tasarruf sağladık. Elbette bu tasarruf hem çevreye sürdürülebilirlik anlamında katkı, hem de misafirlerimize konfor olarak geri dönmektedir.
Gurur duyduğumuz bir diğer uygulama ise Gıda Atıkları Dijital Takip Sistemimizdir. Son derece üzücü olan gıda ziyanının azaltılması amacıyla, bir yandan misafirlerimizi bilinçlendirme süreçleri başlatılmış, diğer taraftan yiyecek ve içecek sunumlarımız atık miktarlarını minimize edecek şekilde güncellenmiştir. Bu uygulama ile hem gıda atıklarının azaltılması hem de misafirlerimize daha taze ürünlerin sunulması hedeflenmiştir. Elbette projelerimiz bunlarla sınırlı değildir. Sosyal ve toplumsal kurumlara destek kapsamında iş birliklerimiz de hızla devam etmektedir.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Son söz olarak tüm yarışmacılara, izleyicilere, yarışmada görev alan ve katılan herkese başarılı, coşkulu ve keyifli bir yarışma diliyorum. Bu geleneksel organizasyonu düzenleyerek bizlere sosyo-kültürel anlamda katkılar sağlayan Burak Özdemir Bey’e de okuyucuların nezdinde teşekkürü borç biliyorum.
Yoruma kapalı.