Sahip olduğumuz her şey için bir bedel öder, bir şeylerden vazgeçmek zorunda kalırız. Bu sebeple, dışarıdan çok ışıltılı görünen bazı hayatlar, güzel olduğu kadar, zordur da.
İnsanların çoğu, çok param, büyük
şirketlerim olsa diye hayaller kurar.
Büyük bir şirketin sahibi olmak
elbette çok keyifli, çok tatmin
edicidir; bir o kadar da stresli ve
zordur. İş sürekli iyi yönetilmelidir,
kendisini iyi hissetmediği zamanlarda
bile. Patron, çalışanlarının
tamamından ve bakmakta oldukları
ailelerinden hem maddi, hem
manevi açıdan sorumludur. Her ay
çalışanların maaşını düzenli ödemek,
onların evlerini geçindirmelerini
sağlamak zorundadır. Şirket
para kazanamadığında, gerekli
parayı bir şekilde tedarik etme
mecburiyeti, kriz dönemlerinde
baya bir strese yol açabilir. Ayrıca
çalışan kişilerin güvenliğinden,
sağlığından, başlarına bir kaza
gelmemesinden, ruh hallerinden ve
iyi hissetmelerinden bile sorumludur.
Bu da, tabi ki ağır bir yüktür. İşin
profesyonel yapılmasından, ürün
kalitesinden, zamanında ürün veya hizmet teslimatından, süreç içerisinde
çıkacak pürüz ve arızalardan sorumludur. Çıkabilecek her tür aksaklığa,
anında çözüm üretmek zorunda olmak, her an tetikte olmayı gerektirir.
Müşterinin memnuniyetinden ve müşteri haksız taleplerde bulunduğunda,
bunun dengelenmesinden ve durumu yönetebilmekten sorumludur. Aslında
büyük şirketleri başarı ile yöneten kişilere baktığımızda, en önemli özellikleri,
bütün bu sorumlulukları yerine getirebilme kabiliyetleridir.
Mutlu bir evlilik veya iyi bir ilişki de maliyetlidir. Bir başkası ile birlikte
hareket etmek, bazen kişinin özgürlüğünü kısıtlayacaktır. İstediği her
zaman, istediği yere gidemeyecek, yapmak istediği bir çok şeyi yapmaya
vakit bulamayacak; birlikte olduğu kişi için, bazı sorumlulukları yerine
getirebilmek için vakit ve enerji harcayacaktır.
Yakın dostluk maliyetlidir. Dostuna değer vermen, onunla ilgilenmen, önemli zamanlarda yanında olman, bir ihtiyacı olduğunda yardım etmen, bir derdi olduğunda, derdini paylaşıp çözüm bulman gerekecektir. Ona vakit ayırmalı, düşünceli olmalı ve isteklerine, ihtiyaçlarına önem vermelisin.
Evcil hayvan sahibi olmak maliyetlidir. Bakımı için gerekli olan bütün sorumlulukları yerine getirmelisin. Sağlıklı olması, beslenmesi, gezmesi, sosyalleşmesi, tuvalet ihtiyacı da dahil olmak üzere, onun bütün yaşamından sorumlusundur. Uzun süre bırakıp bir yere gidemezsin. Tatillerini ona göre planlarsın. Dışarı çıktığında istediğin kadar kalamayabilirsin, eve dönüp onun yemeği veya başka bir ihtiyacı ile ilgilenme gereksinimi seni kısıtlar.
Hayvanının istenmediği yerlere gidemeyebilirsin veya ondan korkan kişileri evine davet edemeyebilirsin. Gerektiğinde onun için uykusuz kalırsın, gerektiğinde onun için paranı harcarsın.
Çok ünlü olmak, çocuk sahibi olmak, çok para sahibi olmak, kalabalık bir aileye sahip olmak, geniş bir arkadaş çevresi, dünyayı gezmek, sık tatile çıkmak, çok kıyafete ve eşyaya sahip olmak vs, isteyebileceğimiz her şey, maliyetlidir ve bunlara sahip olunduğunda, gerekliliklerini de beraberinde getirecektir.
Hiç bir şeye bedelini ödemeden sahip olamayız. Dilediğimiz şey ne kadar büyükse, o kadar büyük bir bedel öderiz. Bir şeyi isterken, onun gerektirdiği sorumlulukları yerine getirebilme kapasitemizi ölçmeliyiz. Sorumluluk almak ve isteklerin için bedel ödemek muhteşemdir. Bedel ödemek, hak etmektir.
Her şey, hak edene verilir.
Alev KOÇAK
Yoruma kapalı.