Çok Yönlü Bir insan; on parmağında on marifet var demek bile az onun için. Senaryo Çalışmaları var ,Tiyatroda Gönlünün Bir Parçası. Yazar, aynı zamanda Mühendis, kitapları okuyucu tarafından beğenileri topluyor. Çok yönlü bu sanatçı ile yaptığımız bu söyleşiyi beğenerek takip edeceğinizden eminiz…
Keyifli Okumalar…
Önce Mesleğiniz Diyelim?
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünü kazandım ve bu üniversiteden 2010 yılında mezun oldum. Aynı sene Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünde uzman olarak görev yapmaya başladım. Görevime halen burada devam etmekteyim.
Yazar Bir Mühendis Olmayı Okuyucularımıza Anlatır mısınız?
Bazen kitap okumaya vakit bulamıyorum ya da yazmaya. Her şeyi bir arada götürmek gerçekten zor oluyor. Yine de tatlı zorluklar bunlar. İnsanların kendi mesleklerinin dışında da ilgi alanları olması gerektiğine inanıyorum. Sadece ev ve iş arasında mekik dokuyan insanların belli müddet sonra psikolojileri bozuluyor.
Senaryo Çalışmalarınız Var ve Tiyatroda Gönlünüzün Bir Parçası, Bu Konuyu Bizlere Biraz Açar mısınız?
Eyvah evde kalıyorum adlı romantik komedi tarzında, bizim yaş grubumuzun izlerken kendini bulacağı bir film senaryosu yazdım. Senaryo projesinin amacı; insanlara toplum baskısına karşı irade gösterip, doğru insanla tanışma isteğinden vazgeçmemeleri, bunun bir gün gerçekleşebileceğine karşı inançlarını kaybetmemelerini vurgulamaktır. ‘’ El alem ne der?’’ olgusunun doğru karar vermede ve kişinin özgürlüğünün önünde en büyük engel olduğunun altı çizilecektir.
Kaza Geliyorum Der kitabımın da tiyatrosunu yaptık, gayet verimli geri dönüşler aldık. Yazılı eserlerin somutlaşması insanlara verilecek mesajları daha verimli hale getiriyor.
Kaç Kitabınız Var?
Basılmamış bir adet daha olmak üzere toplamda 3 kitabım var. Yazdığım senaryoyu kitap haline getirmek gibi bir planım da var.
Bir çok ünlü ile instagramda canlı yayınlar yapmışsınız, bunlar kimler? Çok yönlü bir sanatçı çizgisinde siniz sizi tebrik ederiz.
Aynı zamanda @yagmur__ertekinInstagram hesabımdan hatırı sayılır birçok sanatçıyla “Kişiler ne işle uğraşıyor? Başarılarına nasıl ulaştı?” konuları hakkında canlı yayınlar gerçekleştirmekteyim. Örnekleyecek olursam; Kerem Görsev, Kıraç, Aydilge, Elif Karlı, Yönetmen Murat Şeker ve Eylem Kaftan var. Yazarlardan Irmak Zileli, Nermin Bezmen, Tiyatrocu Çiğdem Tunç, Belgesel Yönetmeni Nebil Özgentürk, Sunucu Seda Akgül, Zahide Yetiş, Uğur Önver, Doç. Dr. Yavuz Dizdar, Dağcı Nasuh Mahruki, Psikiyatrist İbrahim Bilgen, Ömür Gedik gibi isimlerle yaptıkları işler ve başarıları hakkında konuşuyoruz. Bunun haricinde ise 24 Şubatta “Yılın En İyi Çıkış Yapan Yazarı Ödülü”ne layık görülmenin gururunu yaşamaktayım.
Ötekileri Görmek Kitabınızı Yazmaya Nasıl Karar verdiniz?
Haberlerde Iraklı bir Türkmen kızın tecavüze uğradığını ve ailesi tarafından reddedildiğini okudum. Ailesinin terk ettiği bu kızcağız tanımadığı bir adama güvenmişti ve bu adam da onu kadın satıcılarına pazarlamıştı. Bu haberden çok etkilendim ve bu konuyu araştırmaya karar verdim. Kitabı yazmadan önce mülteci ve kadına şiddet durumundan bahseden kitapları inceledim ve elliye yakın mülteci ve göçmen ile görüştüm. Kitapta Irak, İran, Rusya ve Afganistan’dan Türkiye’ye göç etmek zorunda kalmış insanların hikayeleri bulunmaktadır. Kitapta özellikle kültürlerin bir araya gelmesini sağlamaya çalıştım. Mesela Afgan ile İranlıyı Türkiye’ye geliş yolunda kesiştirdim.
Kadınlarımızın Maruz Kaldıkları Maddi ve Manevi Şiddet İçin Neler Söylemek İstersiniz?
Dünyada kadına şiddet özelikle ekonomik, siyasal ve etnik sorunlarla iç içe giderek artmaktadır. Bugün dünyadaki kadın nüfusunun yarısı eşlerinden şiddet görüyor. Adımlar bireysel değil, toplumsal düzeyde atılmalıdır. Şiddetten bahsederken bambaşka insanlardan bahsetmiyoruz, kendimizden de bahsediyoruz aslında. Herkesin birlik olması ve bu amaçla yapılan eylemler üzerinde yeniden düşünmesi gerek. Değişim ve dönüşümden hepimiz sorumluyuz. Yaşadığımız şiddet bireysel olarak yaptığımız yanlış seçimlerin sonucu değil; içinde yaşadığımız ve çoğu kez farkında olmadığımız bir şekilde şiddeti doğuran ve besleyen değerler, düşüncesizlikler, eşitsizlikler rol modelleri ile dolu toplumun sonucu. Şiddete uğramış kadın toplum tarafından yalnızlaştırılması desteklenecek midir yoksa erkeğin haklı güç gösterisi görülüp meşrulaştırılacak mıdır? Kitabımda da yazdığım gibi bakmak etkendir; görmek edilgen. Bakmak soyut; görmek somut düşünmektir. Tenin ardında canı fark etmektir. Çevremizde kadına şiddet olayı o kadar çok var ki görüyoruz ama bakmıyoruz.
İş Kazaları Ülkemizin En Önemli Sorunlarından Biri, Bu Konuyla İlgili Ne Gibi Çalışmalar Yapmaktasınız?
Kaleme aldığım Kaza Geliyorum Der kitabı şu ana kadar gözden kaçırdığımız küçük ve basit bir tedbirle kazalardan, çevremizdeki tehlikelerden nasıl korunacağımızı, kaçınacağımızı okuyucusuna sunuyor. Özellikle çocuklar ve gençler bu kitabı okursa iş güvenliği bilincini kazanılabilir. Çünkü iş güvenliği kavramı da bir kültürdür ve kültür küçüklükten itibaren kazanılır. Maalesef iş güvenliği için yapılan masraf insanlara külfet geliyor. Hâlbuki bir iş kazası olduğunda can veya sağlık kaybının dışında, ortaya çok yüksek miktarlarda maddi sorumluluklar çıkmaktadır. Önlemek ödemekten daha ucuz ve insanidir.
“Ötekileri Görmek” Adlı Kitabınız Çok Dikkatimizi Çekti; Kitabı Yazarken Ruh Haliniz Neydi?
Kitabı yazarken ruh halim her konuştuğum mülteci ile değişti.
İranlı bir kadından bahsettiğim hikâyede çok az kurgu var ve kadın hayatını bana anlatırken gözyaşlarını tutamadı. Onun hikayesinden etkilenmemek elde değildi, ben de kendimi tutamadım, ağlamaya başladım. Ruslara Facebook gruplarından ulaşmaya çalıştım fakat pek sıcak karşılamadılar. İletişim kurmakta en çok zorlandığım kişiler Ruslar oldu. Iraklı Türkmenlerin Türkçesi iyi olduğu için onlarla kolay anlaştım. Afganlı gencin henüz daha sekiz yaşındayken babasının katilini öldürmesini hayretler içinde dinledim. “Ötekileri Görmek” sayesinde bambaşka hayatlara dokunmuş oldum ama bir yandan bu insanların çektikleri acıları dinlerken de insan, insan olduğundan utanıyor.
İş Kazalarının Ana Sebebi Nedir?
İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünde Uzman olarak görev yaptığım için iş kazaları direkt işimi ilgilendiren bir konu, hem mesleğimi hem yazarlığımı bu konuda birleştirip ortaya faydalı bir eser çıkarmak istedim. 2022 yılında “Kaza Geliyorum Der” adlı ülkemizde hala sıklıkla yaşanan ve birçok kişinin yaşamını ya da sağlığını kaybetmesine neden olan iş kazaları üzerine öykülerden oluşan kitabımı yayınlattım. ‘’Kaza Geliyorum Demez’’ dilimize pelesenk olmuş, halk arasında çok yaygınlaşmış bir deyim. Kaza geliyorum der; ama biz bunu duymayız, görmezden geliriz. Gün içinde telaşla ve koşuşturmaca ile geçen hayatlarımız, acele verdiğimiz bir karar, ihmalkâr bir davranış yüzünden bizi sevdiklerimizden ayırabilir. Her gün yüzlerce kaza aslında bildiğimiz ama bir türlü tedbir alıp uygulamadığımız eylemlerden dolayı yaşanıyor. Evde, okulda, iş yerinde alacağımız en ufak bir tedbir bizi olası kazalardan koruyacak ve sevdiklerimizden koparamayacaktır.
Yoruma kapalı.