Bahis şirketi ve online casino Mostbet, spor bahisleri pazarında uzun yıllardan beri faaliyet göstermektedir ve Türkiye'de ve dünyada kusursuz bir üne sahiptir. Şirketin ana avantajları rakipsiz bir etkinlik yelpazesi, yüksek oranlar, çeşitli bonuslar ve promosyonlar, ücretsiz bahisler ve bedava dönüşlerdir. Basit ve kullanıcı dostu arayüzün yanı sıra mobil uygulama sayesinde her kullanıcı hızlı bir şekilde kayıt olabilir, para yatırabilir ve oynamaya başlayabilir.

Editörün Penceresinden Ruh Sağlığı .. Ezgi ACAR

Bazen bir şeyler yolunda gitmez, bazen akıntıya karşı kürek çekmek zorunda kalırız tam da bu anlarda içinde bulunduğumuz ruh haliyle baş edebilmek pek de kolay değildir ancak
çoğumuz bu durumlarda psikolojik destek almaktan çekinir. Atmamız gereken ilk adım aşamadığımız duyguların “insanca” olduğunu kabullenip çözüm yolları aramaktır. Uzman Psikolog Yazar Servet Aşan ile ruh sağlığına dair bilgilendirici bir röportaj gerçekleştirdik. Ruhsal bozukluklarda sosyal damgalanmadan uzak bir düşünce benimsememiz gerektiğine dikkat çeken Aşan, Ruhsal bozukluklarda çevrenin etkisinin önemli olduğunu söyledi.

Okuyucularımızın sizi daha iyi tanımaları için kendinizden ve
çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Ben Uzman Psikolog Servet Aşan, 1992 yılının Aralık ayında Van’da
doğdum, ilköğretim ve lise eğitimimi orada tamamladım. Çeşitli ticari
faaliyetlerim sonrasında Üniversite okumaya İstanbul’a geldim. Haliç
Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun oldum. Daha sonra Yüksek
Lisansımı da aynı üniversitede bitirip uzmanlığımı aldım. Eğitim süresince,
Fransız Lape Hastanesinde ve birçok kuruluşta staj yaptım. Erenköy Ruh
ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde ve Bakırköy Ruh ve Sinir hastalıkları
Hastanesinde çeşitli etkinliklere katıldım. Birçok Sosyal Sorumluluk
Projelerinde görev aldım. Bunlardan en önemlileri Sensiz Olmaz projesi,
Sağlıklı Yaşam İçin Temiz Adımlar Projesi ve Çocukları Bilinçlendirme
Projelerinde Genel Koordinatörlük görevlerini üstlendim. Psikoloji’ ye
giriş kitabının bir özeti tarzında olan ilk kitabım “Genç Psikologlar” kitabını
ve sonrasında Dissosiyatif Füg Hastalığını konu alan “12.Seans (Füg)”
Kitaplarını kaleme aldım. Psikoloji Biliminin değerlerini korumaya yönelik
kurulan Psikoloji Gençlik Derneği’nin Kurucu Başkanı ve Yönetim Kurulu
Başkanlığını yapmaktadır. Türk Psikologlar Derneği’nin 36. Olağan Genel
Kurul Seçimlerinde Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildim. Özel
Danışmanlık Merkezimde Psikolog ve Aile Danışmanı olarak Ruh Sağlığı
alanında hizmet vermeye devam ediyorum.

 


Kısa bir süre önce 12.Seans Füg adlı kitabınızda Dissosiyatif Füg
bozukluğuna dikkat çekerek okuyucularınızı bilinçlendirdiniz. Sizce
toplumumuz ruhsal bozukluklar konusunda yeterince bilinçli mi?
Maalesef Psikoloji Alanı Türkiye’de en çok istismar edilen alanların başında
geliyor. Ruhsal bozuklular dünyanın her yerinde çok önemseniyor ve
gerekli tedavi aşamaları Psikoloji Biliminin kaynaklarıyla oluşturuluyor.
Psikoloji ülkemizde yeteri kadar değer görmüyor ancak bireylerin
davranışlarını düşüncelerini değiştirebileceğiniz tek alan psikolojidir.
Bunun dışında toplumu etkileyen bazı faktörler bu konudaki
düşüncelerimizi olumsuz etkiliyor. Örneğin; Ruhsal bozukluklarda sosyal
damgalanmadan uzak bir düşünce benimsememiz gerekiyor. Aksi
halde insanlar ruh sağlığı alanında hizmet almaktan çekinir bir duruma
düşüyor. Maalesef Psikoloji alanında bir denetim mekanizması olmadığı
için bazı kişiler ve yayınlar tarafından yanlış bilinçlendirme yapılabiliyor.
Bu nedenle yeteri kadar bilinçli olmadığımızı düşünüyoruz fakat durumu
etkileyen faktörleri denetleyerek ve Psikoloji Bilimini önemseyerek bilinçli
hale gelebiliriz. Ruhsal bozukluklarda çevrenin etkisinin ne denli önemli
olduğunu hatırlamamız gerekiyor.

Hepimiz hayatımızın belli dönemlerinde sorunlar yaşayabiliyoruz. Her
sorun karşısında psikoloğa gitmek faydalı mıdır? İnsanlar terapiye ihtiyacı
olduğunu nasıl anlamalı?
Psikoloğa gitmek için bir sorununuz olması gerekmiyor. Bazen sadece
konuşmak için gidebilirsiniz. Bazen daha kaliteli bir yaşam için ya da
düşünce ve duygularınızın farkına varmak ve yönetebilmek
gibi konularda da psikoloğa gidebilirsiniz. Ancak ruhsal bir sorun
yaşıyorsanız önce yaşadığınız sorunun günlük işlevselliğinize etkisine
bakılmalı ve eğer olumsuz yönde bir etki var ise psikoloğa gidebilirsiniz.
Sosyal çevreniz ile ilgili ilişki durumunuz ile ilgili ya da aile ilişkileri ile ilgili
sorunlarınız var ise ve süreklilik arz ediyorsa yine psikoloğa gidebilirsiniz. En
basit yönü de kendinizi kötü hissediyorsanız yine psikoloğa gidebilirsiniz.

Terapiye ihtiyacı olmadığını düşündüğünüz halde alışkanlığa bağlı olarak
terapiye devam etmek isteyen danışanlarınız oldu mu? Olduysa durumda
nasıl bir yol izlediniz?
Terapi de duygusal aktarım yaşamak bazı zamanlarda kaçınılmaz oluyor
ancak psikoloğun yetkinliği bu durumu engelleyebilir. Bazen danışanlar
için sorun ortadan kalksa bile sizinle konuşmak iyi geliyordur bu nedenle
devam edebiliyorlar. Bir bağımlılık durumu olursa terapi zarar vermeyecek
şekilde sonlandırılmalıdır.
Son dönemde danışanlarınızdan yaygın olarak duyduğunuz şikayetler
nelerdir? Bu şikayetleri değerlendirdiğinizde toplumumuzun ruh sağlığı
hakkında genelleme yapabilir misiniz?
Son dönemlerde depresyon, öfke, stres ve kaygı problemleri daha çok
şikâyet edilen rahatsızlıklardandır. Toplum ruh sağlığı yaşanılan sürece bağlı
değişkenlik gösterebiliyor. Örneğin Pandemi döneminde kaygı en çok
şikâyet edilen sorunların başında geliyordu. Mevsimlerin bile toplum ruh
sağlığı üzerinde etkisi vardır. Sosyo-ekonomik durumlar, toplumu etkileyen
bazı sansasyonel olaylar yine toplum psikolojisi üzerinde etkili olabiliyor.
Yaşadığımız süreci değerlendirip kendi psikolojimiz hakkında fikir sahibi de
olabiliriz.

Sağlıklı ruh halini nasıl tanımlarsınız?
Sağlıklı bir ruh hali günlük işlevselliğinizin bozulmadığı, ilişkilerinizde
yoktan problemler yaşamamanız, uyku düzeninizin sağlıklı olması,
etrafınızda olup bitenleri mantıklı bir değerlendirme ile yorumlamanız,
zihninizin her konuyu aşırı bir değerlendirme sürecine tabi tutmaması,
yaşadığınız olaylara karşı bakış açınızın olumlu yönlerinin gelişmiş olması ve
en önemlisi kendinizi iyi hissetmeniz olarak tanımlanabilir.
Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?
Yaşadığımız çevreyi iyileştirmek kendi ruh sağlığınızı iyileştirmekten geçer.
Kendinizi iyi hissederseniz etrafınızdaki insanlarla iletişiminiz de iyi olur.
Pozitif olayların önemi ne kadar büyükse negatif olayların önemi de o kadar
büyüktür çünkü pozitif olayları pozitif yapan tek şey negatif kavramının var
olmasıdır. Yaşadığınız her şeyin bir anlamı vardır. Deneyimleriniz ile bugünü
yönetin ve dünde kalmayın.
Editörün Mesajı: “12.Seans (Füg)” adlı kitap hem psikolojiye dair temel
bilgiler verirken hem de sürükleyici olay örgüsüyle sizleri içine çeken
bir çırpıda bitirme isteği uyandıran bir eser. Bu ayın kitap önerisi olarak
okuyucularımıza tavsiyemdir.

Ezgi ACAR

Yoruma kapalı.

Bu web sitesi, deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız. Kabul Et Bilgi Al

Gizlilik ve Çerez Politikası
Dil Değiştir