Yeteneğinizi ilk keşfeden ve sizi profesyonel olma yolunda destekleyen kim oldu?
Hiç kimse. Kendi çabalarım, fark edişlerim ve yaptığım seçimlerle yolumda ilerledim. Tanıdık tavsiyesiyle değil, yeteneğim ve güzelliğimle auditionlarda başarı sağladım. Kendimi keşfettim ve mesleğimi seçtim . Bu konuda kimseye borçlu olmamak beni güçlü kılıyor.
Yoğun tempoda kendine nasıl zaman ayırıyorsun? En büyük lüksün nedir?
Son zamanlarda en büyük lüksüm film festivallerindeki jüri üyeliğim. Hem sinema adına önemli bir görev üstleniyorum, hem de İstanbul’dan uzaklaşıp kendimle baş başa kalabiliyorum.
Oyuncu olmasaydınız hangi mesleği seçmek isterdiniz?
Küçükken arkeolog olmak isterdim. Tarih, eski uygarlıklar her zaman ilgimi çekti. Ancak oyuncu olmaktan çok memnunum. Benim en güzel terapim. İşi bilen, profesyonel bir ekiple çalışınca dünyanın en güzel mesleği. Hele iyi bir tiyatro izleyicisi karşısında sahneye çıkmak. Bana daha çok zevk verecek başka bir meslek düşünemiyorum.
Oyunculuk dışında bir sanat dalıyla ilgileniyor musunuz?
Resim, heykel, dans, müzik… Sanatın bir çok türü beni çok heyecanlandırıyor. Yeni keşfettiğim bir şehirde müze gezmeye bayılıyorum. İyi bir sanatsever olduğumu söyleyebilirim. Dans etmeyi çok seviyorum. Dansı da içine katabileceğim bir proje üzerinde çalışıyorum. Keşfedilmemiş taraflarımı seyirciye sunmak istiyorum.
Hayat mottonuz nedir?
Charlie Chaplin’in meşhur sözü: Kahkahasız geçen bir gün, harcanmış bir gündür.
Röportaj: Melek ŞENOL
Yoruma kapalı.