“Sevdiklerinizi incitmeyin. Çünkü onları bir gün;
incitmek için bile bulamayabilirsiniz.”
Jean Cristophe Grange
Bu hayatı yaşanılır kılan şeyler nelerdir diye sorsanız, hiç tereddütsüz incitmeyen
insanların olduğunu söyleyebilirim. Bir hata ardından dilenen özür kırılan bir kalbi
eski haline getiremeyebilir ve geçmişte yaşanan üzüntünün izleri kalır, kolay
unutulmaz ama yine de bir miktar rahatlama hissi verir. Çünkü; karşımızdaki kişinin
samimi özrü, onun aynı zamanda bize verdiği değerin, kırılanı tamir edip yaşatma
çabasının göstergesi değil midir? İncindiğimiz, incittiğimiz insanlar yok mu ? Var
elbette. Mühim olan incittiğinden af dilemek, incindiğinde affetmeyi başarabilmektir.
Kalbiniz hoş görüye açık ise başaramayacağınız hiç bir şey yoktur. Ufak meseleler
sebebiyle birbirimizi kırmak, üzmek insan ilişkilerimizi derinden yaralıyor. İncitmenin
sadece insan ilişkileri için geçerli olmadığını tabi ki hepimiz biliyoruz incinmek
ve incitmek dünyadaki tüm canlılar için aynı şekilde geçerlidir bu bağlamda masum
canları incitmek, doğaya zarar vermek insanlıktan uzaklaşmaktır.
Genel olarak duygularımız, düşüncelerimiz, davranışlarımız ve ilişkilerimiz sonucunda
beklentiler temel prensiplere dayanır ve durum böyle olunca sözün özü,
sen ne verirsen onu alırsın a gelir.
İncitme… İncinirsin …
Bazı insanlar vardır hedeflerine yürürken hırsını, azminin önüne geçiren insanlar.
Öyle bir süreç yaşarlar ki, hırs gözlerini kör etmiş hedefe varmak için kimi kırmış,
kimi dökmüş umurlarında bile değildir. Şu unutulmamalı ki; Yürüdüğün yolda ne
kadar incitirsen, o kadar incinirsin ve hedefine ulaşman hem daha zor olur, hem
de başardım sandığın şeyden dolayı çok beddua alırsın. Her şey bir yana insanın
vicdanını rahatlatması kadar zor bir şey yoktur.
Dünya halinde gül bahçesinde dikensiz gül olmayacağı gibi birini incitmeyen
insanda olmaz. İnsan ilişkilerinde dost kazanmak zordur, kaybetmek ise saniyeler
içinde gerçekleşir.
Düşmandan gelen incitici bir davranış canınız çok yakmaz ama, dosttan gelen
incitici davranış insanı kahreder özellikle dostluğa dayalı ilişkilerde gurura dokunacak,
küçük düşürecek sözler söylenmemeli, kusur aranmamalıdır. Madem seviyoruz
ve hayatta yol arkadaşımız olmalarına izin vermişiz sevdiğimiz insanları kusurlarıyla
kabul etmeliyiz ve onları incitecek davranışlardan kaçınmalıyız.
Her insanın zayıf olan bir yanı, yumuşak bir karnı vardır maksimum hassasiyet bu
nokta da çok önemlidir.
“Dünya herkesi kırıyor ve sonra bazıları o kırık yerlerden daha güçlü çıkıyor.”
Ernest Hemingway
İncinmiş ve incitilmiş insanların öfkesi, kini, intikam hırsı çok olur davranışlarımızda
daima mesafeyi ve ölçüyü koruyalım. İncinmekte, incitmekte insanlığımızın sınavıdır.
Bu sınavdaki başarımızda, başarısızlığımızda yaşamımızın her alanını etkileyecek,
olumlu ya da, olumsuz sonuçlar ile bizleri karşı karşıya bırakacaktır. İnsan
ömrünün süresi bilinmez ama, önümüzde uzun bir hayat yolculuğu vardır. İnsan
olmak tüm coğrafyalarda gerçekten çok zordur. Ağlayarak geldiğimiz dünyadan
kahkahalarla ayrılmak olağanüstü gayret gerektirir.
İşte, bundandır ki, süresi bilinmeyen ömürlerimize sabrı, sükuneti, hoşgörüyü, gönül
almayı, nezaketi, zarafeti, af dilemeyi, affetmeyi dahil edelim.
Gören gözleriniz nasıl bakar ise baksın, kalbimizle baktığımız her şey çok güzeldir.
“Dünya herkesi kırıyor ve sonra bazıları o kırık yerlerden daha güçlü çıkıyor.”
Ernest Hemingway
Yoruma kapalı.