Kabul edilemez olanla ilişkin değiştikçe, maddenin anlamı da değişir. Birinin bir şeyini çalması başta kabul edilemez gelir, ama edebilirsin. Birinin sana borcunu ödememesi başta sinir bozucudur, ama kabul edebilirsin. Birinin senin hakkında söyledikleri kabul edilemez hakaretlerdir, ancak sen kendini bilirsen, bu durumu kabul edebilirsin. Sana yanlışlar yaparlar, sana zarar verirler, maddi ve manevi sıkıntılar yaşarsın. Bunlar kabul edilemez şeylerdir. Ama edebilirsin. Kabul edebilme düzeyin arttıkça sen gelişirsin, ama daha da kabul edilemez şeylerle sınanırsın.
Yok artık dersin, ama yine de kabul edebilirsin.
Bütün bunlar olurken, zamanla sen de, tam tersine, kendini, kabul edilemez şeyler yapmamaya adarsın. Çünkü senin için kayıplar da önemini yitirecektir, kazançlar da… Hayatında hiç bir şey kayıp olarak sayılmasaydı, nasıl bir hayatın olurdu? Ne kadar cesur yaşardın bir düşünsene. En büyük kahramanların, en başarılı insanların, hayatta kaybedecek hiç bir şeyi olmayan kişiler olduğu, tarih boyunca bilinir. Kabul edebilme düzeyin arttığında, kimse seni hiç bir şey ile tehdit edemez, korkutamaz. Çünkü yapabilecekleri her şey, senin katlanabileceğin düzeydedir.
Dünyayı olduğu haliyle kabul etmek gerçekten zordur. Eşitsizlik, adaletsizlik, güç dengesizliği, yalanlar, felaketler… Bütün bu dengesizlik, adaletle dengelenmiştir. Sadece her şeyin sonucu hemen görülemeyebilir, maddenin sırrı herkes tarafından anlaşılamayabilir. Hakiki bir yaşam, ancak bunu başaranlar için mümkündür.
İstenmeyen bir durum oluştuğunda, kişilerin buna verdiği tepkiler, olayın boyutu ile alakalıdır elbette. Ancak en az olay kadar önemli bir etken de, o şeyin kime olduğudur. Her kişinin bir şeyleri kabul edebilme düzeyi ve hassasiyeti çok farklıdır. Kimisi için çok basit ve önemsiz olan bir konu, bir başkası için aşırı önem arz edebilir.
Toplumda genel olarak kabul edilemez olarak nitelendirilen şeyler vardır. Bu toplulukların yaşam tarzları ve değerleri ile alakalıdır. Kişiler de, içinde yaşadıkları toplumların genel kabullerinden etkilenirler.
Bunu yapabilen insanlar, dünyada gerçek eylemlerde bulunur, gözle görünür farklar yaratır. Dünyanın başka türlü olması gerektiğini düşünen insanların, sadece planları ve hayalleri vardır. Bu hayaller hiç gerçekleşmez, gerçekleşemez. Çünkü sadece bu şart ve koşullar gerçektir ve hiç bir ideoloji, varsayımlar veya hayallerle, gerçek madde olarak varlık gösteremez.
En kabul edemem dediğin şey nedir? Birinin sana bunu yaptığını düşünmen, nasıl hissettiriyor? Peki sen bunu o kadar da önemsemeseydin, nasıl hissederdin?
Kabul edilemez hiç bir şey yoktur. İnsan iradesi, her şeyi kabul edebilir düzeyde yaratılmıştır. Kabul edemeyen, olandan başka bir şeyi hayal eden zihindir. Zihnini eğittiğinde, olanın gerçekliğini kabul edersin. Olan zaten olmuştur, kabul etsen de, etmesen de… Etmesen tepki verirsin, karşılık verirsin, belki intikam alırsın. Etsen, verdiğin tepki daha büyüktür, çünkü olan olaydan daha büyük olursun. Bir şey sana etki edemezse, sen ona etki etmiş olursun. Etkilenmezliğin sinir bozucudur, mağlubiyete uğratır.
O zaman sana bir şey olmaz. Maddi veya manevi zarar görebilirsin. Ama sana bir şey olmaz, çünkü sen kabul edebilirsin.
Alev KOÇAK
Yoruma kapalı.