Bahis şirketi ve online casino Mostbet, spor bahisleri pazarında uzun yıllardan beri faaliyet göstermektedir ve Türkiye'de ve dünyada kusursuz bir üne sahiptir. Şirketin ana avantajları rakipsiz bir etkinlik yelpazesi, yüksek oranlar, çeşitli bonuslar ve promosyonlar, ücretsiz bahisler ve bedava dönüşlerdir. Basit ve kullanıcı dostu arayüzün yanı sıra mobil uygulama sayesinde her kullanıcı hızlı bir şekilde kayıt olabilir, para yatırabilir ve oynamaya başlayabilir.

Kenan Ali Doğdu,  Lalin abla oldu … Zelal Aytin Güngör

Kenan Ali Doğdu, 

Lalin abla oldu

Hamileliğim boyunca aklımda hep aynı şey vardı: ‘Ya Lalin doğduğunda yaşadıklarımızı tekrar yaşarsak?’ yine kendimi sakinleştiren bendim ‘yok canım milyonda bir ihtimal’ hem bu sefer hiçbir şey düşünmeden gireceğim doğuma ve her şey çok güzel olacak’ ama en büyük sorun Lalin bensiz nasıl uyuyacaktı. Sahi hiç ayrı uyumamıştık ve zaten parmağımı tutmadan asla uyumazdı. 1 güncük idare edilebilirdi. Kafamda bütün bu sorularla ama hepsi için kendimi tek tek telkin ederek ve kocaman bir gülümsemeyle girdim doğuma…

Evimizin en miniği doğduğunda yine aklımda bir tek Lalin vardı: Hastaydı, ateşi çıktı mı acaba? Laline dünyanın en güzel hediyesini veriyorum aslında ama bir yandan da ihanet etmiş gibi hissediyorum, kucağıma alınca geçer ama herhalde. İşte ben bütün bunları düşünürken oğlum yanımda oksijen takviyesiyle nefes almaya çalışıyordu. Benden saklamaya çalıştıkları bir problem vardı. Bir insan sürekli evlatlarıyla sınanmazdı; içimden kötü şeyler geçirmemeliydim. 

 

‘Yaş Akciğer’ : Aslında herkeste olabilirmiş, çok önemli değilmiş sadece yoğun bakımda kalması gerekiyormuş. Anlamaya, algılamaya çalıştım. Bütün bunlar olurken Ali gözümün içine içine bakıyordu; ağlayacak mıyım diye. Bakmamaya çalıştım çünkü göz göze gelsek ağlardım. Ağlamadım, bağırmadım, isyan etmedim. Kabul ettim. Bizim çocuklarımızın da imtihanı bu dedim. Bir gece bile nasıl ayrı kalacağım Lalinden derken tam 6 gün ayrı kaldım. Taburcu olabilirdim ama minik oğlumuzu tek başına hastane de bırakmaya Alinin de benimde gönlümüz el vermedi. 

Yine güçlü olmak düşmüştü payımıza. İçim acıyor diyemedim, bende dikişlerim çok acıyor dedim. Her seferinde insanın acıya tepki verişi farklı olurmuş: bu sefer işte hiç susmadan konuştum. İçim kan ağlıyordu ama etrafımda ki herkes güldüğüme şahit oldu. İşte benim çocuklarımda yoğun bakım seviyorlar dedim dalga geçtim, ama o an inşallah hemşireler kucaklarına alıp, anne sıcaklığı veriyorlardır diye geçiriyordum içimden, kimseye söylemedim.

Gözlerimin taa içine içine bakıp, içlerinin yandığını hissettiklerim ve biran olsun yalnız bırakmayanlar, hakkınız nasıl ödenir bilmiyorum. Annem; bu hayatta ne yaparsam yapayım, hep eksik kalır senin için. Senin dışında kimseye emanet edemezdim Lalini. Heval ve Ece; fır döndüler etrafımda, ağzımın içine bakıyorlardı acaba bir şey ister miyim diye. Beril ve Bade; düşünmeme fırsat vermemek için sürekli oyalıyorlardı beni. Selen; kimse ağladığını görmedi belki ama ben gördüm. Ali ise sürekli bu bir imtihan geçecek, bizim çocuklarımız çok güçlü, her şey çok güzel olacak diye tekrarlıyordu. Adını yazmayı unuttuğum sürekli arayan mesafelerin engel olmadığını bana tekrar hatırlatan uzaklardaki yakınlarım ve hastaneye gelip beni hiç yalnız bırakmayan güzel dostlarım: iyi ki vardınız ve iyi ki hayatımdasınız.

‘‘‘Bazen kendi alnımdan öpüp helal sana iyi dayandın be’’ demek istiyorum.’

İnanır mısınız bütün bunlar yaşanırken ben yine delirmedim

Zelal Aytin Güngör

Yoruma kapalı.

Bu web sitesi, deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız. Kabul Et Bilgi Al

Gizlilik ve Çerez Politikası
Dil Değiştir