Bu sezon, Quinn’in koleksiyonu yalnızca giysilerle değil, yaratılan atmosferle de büyüleyici bir hikaye anlatıyor. Karlara bürünmüş Londra sokaklarında geçen bir geceyi sahneye taşıyan defilede yürüyen modeller, zarafet ve gizemi bir arada yansıtırken, koleksiyonun özel anlara duyduğu saygıyı da hissettiriyor. Quinn, giysiler ve anılar arasındaki güçlü bağı vurgulayarak, tasarımlarının sadece giyilmek için değil, nesiller boyunca saklanacak hatıralar yaratmak için tasarlandığını gösteriyor.
Defilenin sonlarına doğru Quinn’in imza baskılar sahneye çıkıyor ve koleksiyonun teatral atmosferini tamamlıyor. Markanın DNA’sında yer alan cesur desenlerin bu kez daha geri planda kalması, Quinn’in tasarım vizyonunda farklı yönleri keşfetme isteğini gösteriyor. Londra’nın sanat ve kültür sahnesine olan bağlılığını her koleksiyonunda hissettiren Quinn, bu sezon da şehrin ruhunu ve moda tarihine katkısını kutluyor.









Yoruma kapalı.