SEN YETER Kİ SIRADAN OLMA
Her insan, başka özelliklerle yaratılmıştır. Bütün evrende, birbirinin aynısı olarak tasarlanmış hiçbir yaratık yoktur. Aynı anne babadan doğan, aynı hücreden oluşan tek yumurta ikizleri bile, birbirinden çok çok farklıdır.
O halde, neden herkes birbirine benzemeye çalışıyor? Moda neyse, onu yapmak için savaşıyor? Çoğu insanın, kendisini sürekli başkalarıyla kıyasladığını ve kendi değerini, başkasının kabulü ile ölçtüğünü üzülerek gözlemliyorum. Konuşmalarda bile orijinal sözcükler kullanılmıyor. En moda espiriler her yerde, güvenli bir şekilde tekrarlanıyor. Aynı şeylere gülüyor, aynı şeylere sinirleniyor ve aynı yere gitmek için can atıyor çoğunluk. Estetik teknolojinin gelişimiyle, tipler bile aynılaşıyor.
Kendi yaşam tarzını oluşturmak, bu tarzı bütün hareketlerine yansıtmak, kıyafet seçimlerini bu tarza göre ayarlamak, standartların dışına çıkmak, büyük cesaret istiyor. Oysa ki, her insan, doğal olarak içinden geldiği gibi yaşamalı. Ama çoğu insan, içinden geleni dinleyebilecek kadar kendisinin farkında değil maalesef. Genel kabul görmüş doğruları ve beğenileri, kendi arzuları zannediyor. Gerçekten hayat amacını, yeteneğini bulup, kendini gerçekleştirmekten çok uzak hayatlar yaşanıyor. Herkesin dualarında çok para kazanmak, büyük aşklar yaşamak, çok mutlu olmak var. Çünkü bu dilekler çok popüler. Hiç de, bir tek kişiye bağlı kalamayan ve bunu da hiç istemeyen bir çok kişinin, hayatının aşkı için sürekli dilekte bulunduğunu ve bu dilek için ritüeller yaptığını, manifestler oluşturduğunu gözlemlemek çok enteresan. Acaba bu şekilde yaşayan insanlar, gerçekten kendilerini gerçekleştirdiklerinde, yeteneklerini ortaya koyduklarında, sadece kendilerine özgü olan, mucizevi üstünlükleri dünyaya sunduklarında; istediklerinden bile çok paraya, bolluğa, berekete, sevgiye ve aşka sahip olacaklarını bilmiyorlar mı? Bilmiyorlar maalesef…
Benzer olmak güvenli geliyor insanlara. Oysa ki benzer olmak, ölü bir yaşamı kabul etmek demektir. Rolünü oynamadan bu dünyadan gitmek demektir. Sana özel bütün yetenekleri boşa harcamak, varoluşunun hakkını vermemek demektir. Ve de, sıkıcı olmak demektir. Bazıları, aynı şeyleri görmekten, dinlemekten, yapmaktan sıkıldığını söylüyor. Ama kendisi de, herkes gibi, topluluklar içinde saklanmayı seçiyor. Beğenilmeme, kabul görmeme korkusu o kadar yüksek ki, kötü yorumlara maruz kalmamak için, mümkün olan bütün deneyimlerden vazgeçiliyor.
En çok para kazanmış, en ünlü, en mutlu kişilere bakalım. Ortak özellikleri, başka kimsenin yapmadığı bir şeyi yapmalarıdır. Yani asıl risk, kendinden başka biri gibi olmaktır. Kendin olduğunda, para, ün, sevgi, huzur kendiliğinden gelir. Her insanın, başka hiç kimsenin o şekilde gerçekleştiremeyeceği, özel bir yeteneği vardır. Bunu fark etmeli ve bu yeteneğini, diğer insanlara sunmalıdır. Bunu baskıladığında, kendi ışığını söndürür, yaşam enerjisini tüketir. Üretici olmak, farklı bakış açıları oluşturabilmek, faydalı olmak, insanın yaşam enerjisini yükseltir, canlı ve ışıltılı bir aura sağlar.
En önemli buluşlar, başta toplumun kabul etmediği, dalga geçtiği fikirlerden çıkmıştır. En büyük kazançlar, herkesin yatırım yapmadığı bir alana ve iş fikrine yapılan yatırımla kazanılmıştır. En iyi sanatçıların değeri, eserlerinden yıllar sonra anlaşılmıştır.
Sen yeter ki sıradan olma, kendin ol. Kendi içindeki potansiyeli kullanarak yaptığın her şeyin değeri, bugün olmasa da, bir gün anlaşılacaktır. Farklı olmak cesaret ister. İnsanlar seni kıskanabilir, yadırgayabilir, sevmeyebilir, belki senden uzaklaşabilir. Ama sen ısrarla kendin olmaya devam edersen, her konuda edineceğin başarı, çevreni kaliteli insanlarla ve cebini parayla dolduracaktır. İnternetin bu kadar yaygın kullanıldığı, istenilen her şeye kolayca erişilebildiği günümüz ekonomisinde, çoğunluk; taklit yoluyla yaşamını sürdürüyor. Başkasının yaptığı tasarımı çalıp, üretiyor; başkasının giydiği kıyafeti taklit ediyor; başkasının çektiği fotoğraflar gibi fotoğraflar çektiriyor; başkasının espirilerini tekrarlayıp espiri yapıyor. Bu şekilde beğeni almayı garantilediğini zannediyor. Dünyaya hiçbir değer katmadan yaşıyor kısacası. Böyle bir insanın varlığı ile yokluğu arasında fark olabilir mi?
Varlığınız da, yokluğunuz da farkedilsin. Dünya, taklitlerden çok sıkıldı. Başka bir şey yap ki, yaşamın boşa gitmesin. Nasıl ki, artık bir karın tokluğuna çalışma devri bitti, herkes çalıştığına değecek bir kazanç istiyor; sen de karın tokluğuna yaşamayı bırak. Yiyip, içip, gezip, güzelleşmekten çok daha fazla haz alınacak şey var bu dünyada. Alınabilecek en büyük haz ise, sadece sen olmak, kendini gerçekleştirmek. Öyle bir yaşa ki, geçtiğin yerlerden senin geçtiğini bilsinler. Bir yeri tasarladıysan, orayı senin yaptığın tahmin edilebilsin. Kıyafet tarzın akılda kalsın, bir mağazada senin tarzını gören kişilerin aklına gel. Sözlerin orijinal olsun, içten gelsin; bir konuşmada; senin sözlerin kullanılsın.
Sen yeter ki sıradan olma. Sen yeter ki sıkıcı olma.
Yoruma kapalı.