Dr. Funda OVALI
Yaşamak
Mucizelere Açık Olmaktır.
Ben Ankara’da yaşayan bir uzman hekim olarak 2011 yılında mesleğe başladım
ve çeşitli şehirlerde ve çok sayıda hastanede insan hayatının başlangıç ve sonu
arasındaki her anın şahidi oldum ve bolca hikaye biriktirdim bu meslekte.
Yıllar içinde ilgimi hastalıkların kendisinden çok oluşma mekanizmaları aldı
sonrasında ise sağlıklı yaşama dair beceri geliştirmeye ve daha bilinçli seçimlerle
hayata devam edebilmek için gerekenleri öğrenmeye başladım.
Zamanımız çok kıymetli ve şu bir gerçek ki hepimiz atalarımızdan daha fazla
çalışıp daha az uyuyoruz yapmamız gerekenler bitmiyor zaman geçip gidiyor.
İzlenmesi, okunması gerekenler, gündemin takibi, sosyal medyada takip
edilenler derken liste uzuyor ve okuduklarımız, dinlediklerimiz, izlediklerimiz
geçirdiğimiz zamana değsin ve hayatımıza ekstra değer katsın istiyoruz. Ben
bu düşünceyle yazılarımı en güncel en doğru hap bilgilerle zenginleştirmek
amacındayım ve yazılarimdaki her cümlenin mutlaka dayanağı çalışmalar ve
yayınlar bulunuyor. Havalar hızla soğudu kışlıkları çıkardık ve sonbaharı bir ayrı
sevsem de bilirsiniz ki Ankara’da ayaz sevilenlerin başında gelmiyor. Ankara
akşamlarında üşütmemek üstün başarı belgesi isteyen bir hal. Peki bizler ne
yapalım da hastalıklar bizi es geçsin? Beslenme, uyku, egzersiz, takviye kullanımı
çok fazla bilgi var hangisinden başlayıp hangisini ele alsam sayfalar yetmez.
Zerdeçalı zencefili her yemeğe koysak faydası olur mu? Detoks tariflerinin hangi
birini yapalım? Her yer tarif doldu taştı sabah başlasam akşam bitmez detoks
tarifleri dediğinizi duyar gibiyim. Bu konuların her biri ayrı mühim önümüzdeki
zamanda hepsini tek tek konuşalım ama öncelikle bir konuda anlaşalım: Bedeni
bir bütün olarak düşünün; Zihinsel, duygusal ve spritüel ihtiyaçlarımız da dahil
hepsi mutlu ve sağlıklı hissedebilmek için kendimize çok özenle odaklanmamız
gerek. Öylesine yaşamak haline son vermek ve bilinçli tercihler ve akıllı
alışkanlıklar geliştirmemiz gerek.
Hepimiz çok çalışıyor mola vermeyi unutuyoruz. Zaten kendimizi geri plana
atmak bir orta doğu klasiği halini almış ve genlerimize işlemiş durumda. Yorulmak
ve çok saatler çalışmak yok yere övülüp abartılıyor. Ama beden tükenip tüm
pilleri tükenince bir hastalık ortaya çıkıp mola verdiriyor bedenimize. Korkutmak
istemem ama bir dost tavsiyesi ve bir hekim uyarısı olarak bu dediğim konuda
bir gözden geçirin kendinizi. Hastalıklarla hayata mola vermek yerine siz
kendinizi dinlendirecek ve tatlı molalar vereceksiniz, bunlar alışkanlığınız olacak.
Çok çalıştım bir tatili bir molayı hak ettim deyin kendinize aralıklarla. Bir göl
kenarına gidip yürüyün, biraz şehirde dolaşın ve görmediğiniz şekilde etrafa
bakın, müzeleri dolaşın ya da sadece hiçbir şey yapmanın ve hiçbir şey olmanın
dayanılmaz hafifliğini yaşayın ve evinizde dinlenin.
Sevgili Moda okuyucuları, hepinize merhaba, ilk yazımla ben
de dergi ekibine katılmış bulunmaktayım ve bu benim için çok
güzel bir adım ve heyecanlı bir fırsat oluyor. Umarım ki sizin
için de keyifli bir sayfaya dönüşür. İlgi alanım olan sağlıklı ve
zinde bir hayat yaşamanın şifrelerini paylaşmak istediğim bir
sayfa var aklımda bakalım günlerin getirdiği nasıl yön verecek..
Geceleri izlenmesi gerekenler, sessizlikte okunması gerekenler bitmezken ömür
bitecek bir gün. Kaliteli yaşam için yeterli uyku şart bu yüzden siz her gün en az
7 saat uyumayı alışkanlık haline getirin. Belli bir saatten sonra ışıkları en az indirip
uyku moduna geçin. Bağışıklık için en önemli hormonlar sirkadiyen ritimle (gece
gündüz ve ışık etkisiyle düzenlenen beden iç ritmi) üretiliyor. Hani jetlag tedavisi
ya da uykusuzluk için melatonin hapları var ya ‘melatonin’ zaten bedenimizde
gece uykuda üretilen bir hormondur.
Siz yeterli sürece ve karanlıkta yatağınızda olun gerisini melatonin hallediyor.
Zararlı ışık mazuriyetini en aza indirmek içinse mavi ışık önleyen gözlüklerle
ekran kullanmanız gözlük kullanmayı sevenler için de sağlıklı bir bahane.
Gün içinde en doğal besinleri tercih etmek ve su içmeyi hatırlamak gerek bol
su içmek için susamayı beklemeyin. Vitamin ve mineral desteği alın boşa para
harcarım diye düşünmeyin. D vitamini ve magnezyum eksikliği toplumumuzda
çok sık görülüyor. Bu konuyla ilgili hekiminize başvurup size uygun destekleri
önermesini
isteyebilirsiniz. Zaman zaman antioksidan desteği ve ozon terapisi, glutatyon ve
alfa lipoik asit serumları ile bağışıklığınızı güçlendirin ve bu tedavilerin
anti-aging etkileriyle de güzel ve dinç bir şekilde yaş almayı hayatınıza katın.
Gelelim en sevdiğim konuya: hala spor yapmayan kalmamıştır diye hızla geçelim
üzerinden. “kullan yoksa unut” ( use it or lose it) diyenler işin sırrını biliyor.
Son çalışmalar gösterdi ki egzersiz yapmak antideprasan ilaçların etkisiyle
başa baş sonuç veriyor depresyonla mücadelede. Ben spora uzak kaldım
nereden başlayacağımı bilmiyorum derseniz bir hedef belirleyin ve ardından
spor salonuna kaydolun. Her bütçeye uygun bir uğraş mutlaka bulursunuz.
Hem böylece çevrenizde yeni bir sosyal etkileşim alanı oluşurken beden ve
ruh sağlığınıza yatırım yapmış oluyorsunuz. Hayat güzel ve yaşamak öylesine
yapılacak bir şeyden çok daha fazlası.
Yaşamak mucizelere açık olmaktır.
Albert Einstein’in çok sevdiğim bir sözüyle sizlere harika bir sonbahar diliyorum:
“ Hayatınızı yaşamak için sadece iki yol var; biri hiçbir şey mucize
değil diye düşünerek yaşamak, diğeri de her şeyin bir mucize
olduğunu düşünerek yaşamak.”
Dr. Funda OVALI
Yoruma kapalı.