Page 33 - Moda Dergi - Aralık2021

Başarılı Avukat Avukatlık mesleği gerçekten seviliyor mu?

Aslında avukatlık mesleği bana göre sevilmesi gereken çok kutsal bir
Funda Sadıkahmet meslek. İnsanlar size ya maddi ya manevi yönden yaralı geliyor. Ya parasını

ya da canını emanet ediyor. Ancak madalyonun diğer yüzünde de kendince

yaralı olan başkası oluyor ve bu durumda karşı taraf sizi hiçbir zaman

sevmiyor…

Nedir zor yanları?

Birçok zor yanı var ancak en zor yanı ne derseniz, bir mesai saatimiz yok ve
her davada birçok risk vardır. Davanın ne olduğundan ziyade, müvekkiliniz

ya da karşı tarafın psikolojisi çok önemli. Zira basında da zaman zaman

yansıdığı gibi, her an tehdit altındasınız ve bununla baş edebilmek

gerçekten zor. Temsil ettiğiniz kişiye kızsalar da sahnede hep siz olduğunuz

için, hakaret, tehdit, iftira ve maalesef ölümle her daim burun burunasınız.

Bir kadın olarak hukuk sistemini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hukuk sistemimizde kadınları kanunun koruduğunu ancak uygulamada

sıkıntılarımız olduğunu düşünüyorum. Son yıllarda artan kadın cinayetleri

ve istismarları bir kadın olarak beni kahrediyor. Uzaklaştırma kararlarının

alınması kolay olsa da, maalesef kadınlarımızı korumaya yetmiyor.

Söylemeden edemeyeceğim bir konu da bazen kadınları korumaya
yönelik kanunumuzun ciddi manada süistimal edildiğini. Gerçekten

korunmaya ihtiyacı olup olmadığı hakimlerimiz tarafından çok iyi incelenip

değerlendirilmeli.

Avukat olmak istemeseydiniz ne olmak isterdiniz?
Bu soru hep sorulur bana ve ben keyifle hep aynı cevabı veririm. Avukat
Başarılı bir avukatsınız, size başarıyı getiren etmenler nelerdir?
olmak tek hayalimdi ve üniversite sınavlarından sonra sadece iki ayrı
Çok teşekkür ederim. Başarının tesadüf olmadığına ve yolunun çok
üniversitenin hukuk fakültesi dışında hiçbir tercih yapmadım. Evraklarımı
çalışmaktan, kendine güvenmekten geçtiğine inananlardanım. Mesleki
teslim ederken “tercihlerinizde sadece 2 tane üniversite ve hukuk fakültesi
stajımı bitirdiğimde bir deli cesaretiyle kendi hukuk büromu açtım ve
var, yanlışlık olmalı” dediklerinde “hayır yok, hepsi bu kadar” demiştim. Ben
ilk yıllarda tabiri caizse kapımı çalan dahi yoktu. Gece gündüz çalıştım,
mesleğime aşığım, yeniden tercih yapmam gerekse yine hukuk derim.
azmettim ve beni hiçbir zorluk yıldırmadı. Aksine daha çok hırslandırdı
diyebilirim. Bizim mesleğimizde başarıyı önce müvekkiline inanmak sonra

da davana sonuna kadar sahip çıkmak getirir. Röportaj: Melek ŞENOL

33