Müziğe olan ilgisinin anaokulunda fark edilmesinin ardından, lisedeyken konservatuvara başlayan fakat sonrasında insanlarla iç içe olmayı sevdiğini anlayıp tiyatroya geçerek kariyerine bu alanda devam eden tiyatrocu, müzisyen ve söz yazarı Tuğçe Karaoğlan MAG Eylül sayısına özel açıklamalarda bulundu.
Mesleğinin kendisi için ifade ettiklerini ve gelecek projelerini aktaran Tuğçe Karaoğlan “Tiyatronun çok değişik bir hazzı var. Sahne üzerinde yaptığınız her şeyin tepkisini anında alıyorsunuz seyirciden. İyisiyle kötüsüyle. Perde kapanıp da, insanların ayağı fırlayıp elleri patlayana kadar alkışladığını görünce yaşadığı ana tekrar şükrediyor insan. Şarkı söylemekse benim kendimi ifade biçimim. Ben hayat içinde her duyguda müziğe sığınırım. Yaşadığım her olayda melodiler akıyor içimden. Sahne üstündeyken insanlarla o bağı kurup şarkılarla eğlenmek, birlikte hüzünlenmek, avaz avaz şarkı söylemek eşsiz bir şey. Bir de üretim kısmı var tabii. Geçen aylarda beşinci teklim “Kelebek”i çıkarttım. Şarkılarımın hepsinin söz ve müziği bana ait. Duygularımı bu şekilde aktarmadan duramıyorum artık ve hayata bu şekilde bir anı bırakabilmek çok özel geliyor bana” dedi.
İlerleyen zamanlarda hayata geçireceği yen projelerinden de bahseden Karaoğlan şunları söyledi: “Öncelikle süregelen bir oyunum var; kısmetse, Kundakçı oyununun sekizinci sezonuna gireceğiz. Kasım ayı gibi de altıncı teklimi çıkarmayı planlıyorum. Bir de şimdi onun çalışmalarına başlayacağız. Söz ve müzik yine bana ait. Biraz isyan dolu bir kış şarkısı olacak bu sefer. Daha önce yapmadığım, rock ezgilerinin ağırlıkta olduğu bir şarkı olacak ve klip de çekmeyi istiyorum artık. Bir onu yapmadım zaten. Tabii sahne çalışmalarım da birçok mekânda devam ediyor olacak! Yoğun bir sezon bekliyor beni kısacası.”
Yoruma kapalı.