Bebek kıyafetleriyle başlayan bir tutku, modanın sahnesine taşınan özgün bir imza…
Ankara’nın yükselen tasarım markalarından Fatma Tuna, çocukluk yıllarında dikiş makinesinin başında kurduğu hayalleri bugün kendi markasında gerçeğe dönüştürüyor. Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi mezuniyetinin ardından öğretmenlik hedefiyle yola çıkan Tuna, sistemdeki değişikliklerle planları değişse de yönünü kaybetmedi aksine tutkularına doğru cesur bir adım attı.

Kostüm tasarımına duyduğu tutkuyu “özgür, çılgın ve özgün yanımı yansıtabildiğim alan” sözleriyle tanımlayan Tuna, ışıl ışıl kumaşlardan, akışkan tüllerden ve dokuların verdiği ilhamdan beslenerek her bir tasarımında sahnelere karakter kazandırıyor.
Yalnız başladığı bu girişimcilik yolculuğunda maddi zorluklara rağmen vazgeçmeyen ve “Hiçbir başarı tesadüf değildir” diyerek azmiyle yol alan Fatma Tuna, şimdi sadece bir tasarımcı değil; aynı zamanda güçlü bir rol model. Hayali, kendi moda akademisini kurarak genç tasarımcıların önünü açmak ve onların hayallerine de yön verebilmek.
İlham veren tasarımları ve güçlü kadın duruşuyla Ankara Life okurlarına cesaret, tutku ve kararlılıkla örülmüş bir başarı hikâyesi sunuyor. Keyifli geçen röportajımız sizlerle, iyi okumalar dileriz.
Modaya ve tasarıma olan ilginiz nasıl başladı? Bu yolculukta sizi “ben bu işi yapacağım” noktasına getiren kırılma anı neydi?
Kulağa klasik gelebilir ama çocukluğumda kendi bebeklerime kıyafetler dikip tasarlayarak başladım bu yolculuğa. O yaşlarda bile kumaşlarla, renklerle, formlarla kurduğum bağ çok güçlüydü. Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi’nden mezun oldum. Aslında öğretmenlik hedefiyle yola çıkmıştım ama meslek liselerine olan talebin azalmasıyla atamam yapılmadı. Bu belirsizlik dönemi, beni adım adım modanın kalbine taşıdı. Şimdi geriye dönüp baktığımda, o dönemin bir kırılma değil, gerçek tutkuma yönelmemi sağlayan bir dönüm noktası olduğunu görüyorum. Şu an, gerçekten olmak istediğim yerdeyim.

Kostüm tasarımı gibi detay ve yaratıcılık gerektiren bir alanda, kendi stilinizi oluştururken ilhamınızı nerelerden alıyorsunuz?
Kostüm tasarımı, bambaşka bir dünya; adeta renklerin, formların ve hayal gücünün sahneye çıktığı bir alan. Işıl ışıl kumaşlar, uçuşan şifonlar, kat kat tüller… Hepsi beni derinden etkileyebiliyor. En büyük ilham kaynağım ise kumaşların kendisi. Renkleri, dokuları, akışları… Bir kumaşa dokunduğumda ya da ona baktığımda zihnimde bir tasarım canlanabiliyor. Stilimi şekillendiren en önemli unsur da işte bu duyusal bağ oluyor.
Bir girişimci kadın olarak kendi markanızı kurarken karşılaştığınız en büyük zorluk neydi ve bu süreci nasıl yönettiniz?
En büyük zorluk maddi anlamdaydı. Markamı kurma yolculuğunda hem tek başımaydım hem de gerçekten yalnız hissettiğim zamanlar oldu. Ancak bu süreci çok çalışarak, hiç pes etmeden aştım. Zorluklara rağmen hedefime odaklandım. Her adımı emekle, sabırla ve kararlılıkla attım. Bugün geldiğim noktada, o zorlu günlerin bana kattığı gücü ve direnci çok daha iyi görebiliyorum.
Sadece bir tasarımcı değil, aynı zamanda ilham veren bir figürsünüz. Kadınlara özellikle iş dünyasında ilham vermek sizin için ne ifade ediyor?

Tek kelimeyle: Güç.
Kadınların kendi potansiyelini keşfetmesine, cesaret bulmasına ve kendi yolunu çizmesine ilham olabilmek benim için tarifsiz bir anlam taşıyor. Eğer bir kadının hayal kurmasına, adım atmasına veya pes etmemesine vesile olabiliyorsam, bu benim için tasarımlar kadar kıymetli. Çünkü gerçek değişim, birbirimize güç verdikçe başlıyor.
Tasarımlarınızın bir sahneye, bir karaktere ya da bir hikâyeye hayat verdiğini düşündüğümüzde, kostüm tasarımı sizin için ne kadar kişisel bir alan?
Kostüm tasarımı benim için son derece kişisel bir alan; çünkü en çılgın, en özgür ve en özgün yanımı ortaya koyabildiğim yer tam olarak burası. Her tasarım, iç dünyamdan bir yansıma gibi… Renklerle, formlarla ve dokularla sadece bir karakteri değil, aynı zamanda kendi ifademi de sahneye taşıyorum.
Gelecek hedefleriniz arasında neler var? Fatma Tuna markasını önümüzdeki 5 yılda nerede görmek istiyorsunuz?
Fatma Tuna markasını sadece erkek özel tasarım ve kostüm tasarımıyla sınırlı kalmadan, çok daha geniş bir yaratıcı alana taşımak istiyorum. En büyük hayallerimden biri ise, kendi akademimi kurmak. Yeni tasarımcılar yetiştiren, genç yeteneklere ilham veren ve onlara yol gösteren bir akademisyen olmak… Hem markamı hem de bilgi birikimimi geleceğe aktarmak, bu yolculuğun en heyecan verici kısmı olacak.

Genç kadın girişimcilere ve moda tasarımcısı olmak isteyenlere en önemli tavsiyeniz ne olurdu?
Asla pes etmeyin. Ne olursa olsun, bir hedefiniz olsun ve tüm enerjinizi o hedefe ulaşmaya odaklayın. Yol boyunca zorluklar elbette olacak ama önemli olan bahanelere sığınmak değil, sonuçlara odaklanmak. Çok sevdiğim bir söz vardır: “Başarısız insanlar bahanelere, başarılı insanlar sonuçlara odaklanır.”Ve unutmayın, hiçbir başarı tesadüf değildir. Her adım emek, sabır ve kararlılıkla atılır.
Yoruma kapalı.