Bahis şirketi ve online casino Mostbet, spor bahisleri pazarında uzun yıllardan beri faaliyet göstermektedir ve Türkiye'de ve dünyada kusursuz bir üne sahiptir. Şirketin ana avantajları rakipsiz bir etkinlik yelpazesi, yüksek oranlar, çeşitli bonuslar ve promosyonlar, ücretsiz bahisler ve bedava dönüşlerdir. Basit ve kullanıcı dostu arayüzün yanı sıra mobil uygulama sayesinde her kullanıcı hızlı bir şekilde kayıt olabilir, para yatırabilir ve oynamaya başlayabilir.

GABRIELLE BONHEUR “COCO” CHANEL (Bölüm II).. Pınar TÜRKDEMİR

Yazımızın bu bölümünde Gabrielle Bonheur Coco Chanel’in döneminin modasındaki devrimci, feminist tavrını daha yakından ve detaylı inceleyeceğiz.
Coco Chanel, 19 Ağustos 1883’te Fransa’da doğmuştur. Çamaşırcı bir anne ile seyyar satıcı bir babanın beş çocuğundan biridir.

Coco’nun annesi henüz 20 yaşındayken tüberküloz nedeniyle hayatını kaybeder, ardında 5 çocuk bırakır. 12 yaşındaki Gabrielle’in kendinden bir yaş büyük bir ablası, kendinden küçük bir kız, iki de erkek kardeşi vardır. Annesinin ölümünün ardından erkek kardeşler işçi olarak çalıştırılmak için tarlalara, Gabrielle ve kız kardeşleri de Aubazine yetimhane manastırına gönderilirler. Gabrielle’in kumaşlarla tanışması ve dikişi öğrenmesi bu manastırda olmuştur.
Gabrielle,18 yaşına geldiğinde yetimhaneden ayrılarak bir terzinin yanında çıraklık ve tezgahtarlık işlerine başlamıştır.
Bir yandan da kabarelerde şarkıcılık yapmaktadır. «Coco» ismi de bu dönemde söylediği “KoKoRiKo ve Quiqu’avu Coco” adlı şarkılar nedeniyle izleyicileri tarafından takılmıştır. Sahneye çıktığı bir akşam genç bir Fransız subayı olan Etienne Balsan ile tanışmış, birlikte yaşamaya başladığı Balsan sayesinde lüks ve sosyetik bir yaşamı deneyimleme şansı bulmuştur.

Ancak Coco, kendini bu hayata ait hissetmez ve mutsuzdur. Dönemin kadın algısı ve kadınların giyim tarzı Coco’nun hayat felsefesine uymamaktadır.
Toplumun dayattığı kalıpları reddeden CocoChanel, kendi tarzını dışa vurarak sevgilisi Etienne‘in «erkek çocuğu gibi» diyerek rahatsızlığını dile getirdiği bir şekilde giyinmekte ve eleştirilere aldırış etmemektedir.
Bir taraftan erkeksi unsurlar taşıyan tasarımlarını kendi giyiminde kullanırken bir yandan da içinde bulunduğu sosyetik camiadaki kadınların talebi üzerine onlar için sade, şık, kullanışlı erkek şapkalarını andıran şekilde küçük şapkalar tasarlamaya başlamıştır. Dönemin gösterişli, ağır ve kocaman şapkalarına inat Chanel’in tasarımları ezber bozan bir şekilde minimalist, rahat ve ergonomiktir.


Coco, 1908 yılında Etienne’e ait bir apartmanın zemin katında şapka tasarımlarını satacağı küçük bir dükkan açar. Ancak Etienne Balsan’ın amacı Coco’nun oyalanmasını sağlamaktır, onun başarılı olacağına inancı yoktur. 1909 yılında Etienneile birlikte yaşadığı evde verilen bir davette Arthur Edward Capel, diğer adı ile «Boy» ile tanışır ve birbirlerine aşık olurlar.
Kendisine her anlamda inanan, onun tarzını ve hayat görüşünü takdir eden ve ona güç veren Boy Capel’in desteği ile 1910 yılında yeni bir şapka dükkanı açar. Bütün tasarımlarını önce kendisi giyen Coco’nun giyim tarzı çevresinde ilgi görmeye başlar ve Chanel, sevgilisi Boy Capel’inde desteği ile 1913 yılında ilk moda evini açar.
Bu moda evinde sadece iç giyimde kullanılan örgü jersey kumaştan ürettiği giysileri de satmaya başlamıştır. İnovatif bir yaklaşımla parlak ağır kumaşlar yerine örgü kumaşların esneklik ve ergonomiklik etkilerinden faydalanan Chanel’in tasarımları büyük yankı uyandırır ve hızla kabul görür.
CocoChanel, kadınlara tarihte ilk pantolon giyidiren moda tasarımcısıdır. Kat kat ağır kumaşlarla bezenmiş kabarık dolaşan dönemin kadın siluetine sağladığı bu katkı bir devri kapatmıştır. Önceleri çok yadırganan pantolon kullanımı hızla tüm dünyaya yayılmıştır.
Chanel, hayatının aşkı Boy Capel’i 1919 yılında bir trafik kazasında kaybetmiş ve kendisine birlikte başladıkları bir işi başarma hedefi koyarak işine odaklanmıştır. Bundan sonra bi çok kişi ile adı anılsa da hayatı boyunca evlenmeyi reddetmiş ve Boy Capel’i her zaman farklı bir yere konumlandırmıştır.
Kendini işine adayan Chanel’inbaşarısı tüm Dünya’ya yayılmış ve I. Dünya savaşı sırasında açık kalabilen tek Moda evi Chanel’in moda evi olmuştur.


Chanel, literatüre kendi adıyla giren tüvit kumaşları kullanarak erkek ceketlerindeki model özellikleri ile kadınlar için dar etek ve kısa ceketten oluşan tüvit takım elbiseyi tasarlamış ve bu takım «ChanelTakım» olarak ikonikleşmiş bir klasik halini almıştır.
Chanel, sadece zengin insanların mücevher kullanabilme hakkına eleştirel bir tavırla sahte inciler kullanmaya başlamış ve kat kat kullandığı bu takılar hızla kitlelere yayılmıştır. Chanel bu Tavrı ile bir sınıfsal ayrım nesnesini daha anlamsızlaştırmayı başarmıştır.Coco Chanel matemin rengi olarak bilinen siyah rengi kadında asaletin rengi olarak kabul ettirecek olan «küçük siyah elbise» kavramını literatüre sokan ve tüm Dünyada ses getiren tasarımını 1926 yılında yaptı.

Chanel, yine pragmatist(faydacı) bir bakış açısıyla çalışma hayatındaki kadınlar için omuzdan askılı küçük çanta tasarımı ile kadınların ellerini serbest bırakmıştır. Chanel çanta hala çok satan bir model olma özelliğini korumaktadır.Coco Chanel tarihte bir ilke daha imza atarak kendi adı ile Parfüm çıkarmıştır. «ChanelNo 5» hala Dünyada en fazla satan parfüm olma niteliğini korumaktadır.
Chanel gün boyu ayakta kalan kadınları topuklu ayakkabı ızdırabından kurtaran bir tasarımla erkek ayakkabılarına benzeyen şık ve ergonomik bir ürünle yepyeni bir olaya daha imza atmıştır.Coco Chanel sadece giysi tasarımları ile değil her söylediği ve her yaptığı ile trend yaratan, ezberleri bozan bir moda ikonu olarak tarihe geçmiştir. Dönemin uzun, görkemli topuzlarına inat Coco’nun kısa kesilmiş saçları tüm kadınlara cesaret vermiştir.

Tarih boyunca beyaz tenli olmak kadınlara biçilmiş bir güzellik ölçütü olmuş ve bu nedenle kurşun ile makyaj yapan birçok kadın hayatını dahi kaybetmiştir. Bronz ten işçilere ve fakirlere uygundur yaklaşımını yıkan Coco, güneşlenmekten kaçınmamış, örgü mayo tasarımları ile bronz tenini kısa sürede bir akıma çevirmiştir.
Coco Chanel, özgürlükçü ve feminist bir tavırla, dönemin moda anlayışındaki cinsiyet ayrımcılığına ve toplumsal dayatmalara karşı çıkarak; erkeklere özgü giysileri kadınlar için tasarlamıştır.
Bu yaklaşımla bedenlerini korselere ve krinolinlere mecbur hisseden kadınlara güzellik ve rahatlık arasında tercih yapmak zorunda olmadıkları fonksiyonel ve sade bir şıklık anlayışı sunmuştur.
Yetiştiği muhafazakar çevreye ve zor hayat koşullarına rağmen hayatı boyunca cesur bir duruş sergileyen Gabrielle Bonheur Coco Chanel, erkek egemen bir toplumda kadın giyiminde cinsiyet vurgusu yapmayı reddederek, bir devri kapatmış, erkek giyiminin rahatlık, fonksiyonellik ve konfor özelliklerini kadın giyimine taşımıştır.

Mesleki hayatı ve özel hayatıyla sansasyonel bir yaşam süren Gabrielle Bonheur Coco Chanel 1971 yılında Paris’te hayata veda etmiştir.
Hayatı boyunca aşk ilişikleri yaşayan ancak hiç evlenmeyen Coco Chanel, “güçlü cesur kadın” imajına öncülük eden; sadece kadın giyiminde değil tavır ve davranışlarıyla da kadına modernite kavramını getiren ve kadının toplumdaki algısının değişmesinde güçlü etkileri olan devrimci bir moda tasarımcısıdır.
CocoChanel’in modernite yaklaşımı sadece bulunduğu dönemin kadınını etkilemekle kalmayıp günümüz modern kadın çizgisinin de temsili halini almıştır. Literatüre bir çok kavramı kendi adıyla kazandıran Chanel’in klasikleşen ikonik tasarımlara imza atmış olması çok büyük bir başarıdır.
Coco’nunölümünden sonra Karl Lagerfeld1983’ten beri Chanel Moda Evi’nin kreatif direktörlüğünü üstlenmiş ve ölümüne kadar Coco’nun izinde onun çizgisine sadık bir şekilde markayı yaşatmıştır.
Coco Chanel 1930 yılında, Atatürk’ün isteği ile Türk Ordusu subaylarının üniformalarını, tören ve merasim kıyafetlerini tasarlamıştır. 1980 yılına kadar onun tasarımları Türk Ordusu tarafından giyilmiştir. Paris’te Bibliotheque National’deAtatürk’ün Chanel’e verdiği siparişlerin belgeleri mevcuttur.
Modanın Feminist Devrimcisi Coco Chanel’ e göre;
Bir kadın güzelliğiyle özgürleşmeliydi. Güzel görünmek uğruna dar korselere hapsolmamalıydı.
Bir erkeğin yanında taşıdığı aksesuar olma görevinden istifa etmeliydi. Chanel’in modası, bir özgürlük beyanıydı aslında. Yalnızca kendini, kadınları değil renkleri de özgürleştirdi.
Siyaha yüklenen matemi bir dokunuşla asalete dönüştürdü. Etekleri keserek tarihte ilk kez etek boyunu dizlerin üstüne taşıdı, kadınlara pantolon ve ceket giydirdi. Coco Chanel’in cesur çıkışları kimine göre başlı başına bir skandaldı, kimine göreyse bir devrimdi. Toplumun değer yargısı ne olursa olsun…O hayallerinin peşinden koşan, hayallerini bir amaca dönüştürmeyi başaran, bir çok kadını özgürleştiren, modern kadın imgesinin yaratan bir kahraman oldu.

Coco Chanel, Time Dergisinin seçtiği Yüzyılın en önemli 100 kişisi arasında yer alan tek moda tasarımcısıdır.

Yoruma kapalı.

Bu web sitesi, deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız. Kabul Et Bilgi Al

Gizlilik ve Çerez Politikası
Dil Değiştir