Geçen sayıdaki yazımızda moda, stil ve imaj kavramlarından bahsetmiştik. Bu yazımızda özellikle stil kavramını daha yakından ele almak istiyorum.
Bunun için önce marka kavramına bakalım. Marka tarihte ilk kez çiftliklerin hayvanlarını ayırmak üzere damgalamak amacıyla ortaya çıkan, temelinde bir işletmenin mal ve hizmetlerini diğer işletmenin mal ve hizmetlerinden ayırmak için kullanılan isim, işaret ya da semboller olarak ortaya çıkmıştır. Marka bir işletmeyi ürün ve hizmetleri temsil eden bir kimlik ve kişiliktir.
Makro boyutta ele alındığında ticari bir kavram olarak algılanan marka; mikro boyutta ele alındığında kişisel marka kavramı karşımıza çıkmaktadır.
Kişisel markalarımız imajımıza giden yoldaki en temel çıkış noktalarımızdır. Ancak bu noktada kişisel marka olmak ile popülerlik karıştırılmamalıdır; sadece popüler insanlar marka değildir… Aslında hepimiz birer markayız…
İsmimizin temsil ettiği kişisel markamızın altında karşı tarafta birçok farklı duygu ve düşünce uyandırırız. Kişisel markamız aynı ürün marka konumlandırması gibi işleyen bir olgudur ancak bu defa ürün veya hizmet kendimiziz… Kişisel markamız da etrafımızın bizi algıladığı veya onlara vadettiğimiz şeyler olarak düşünülebilir. Kişisel markamızın altında gelişen ve kişisel markamızı destekleyen ne önemli boyut “imaj” boyutudur ancak imaj, kişisel markamızın bileşenlerinden sadece biridir.
Hepimizin bir imajı vardır ancak bilinenin aksine imaj sadece görsellikten ibaret değildir! İmaj bir kişiyi tanıtan sessiz bir iletişim dili olarak adlandırılır, kendimizle ilgili birçok şeyi imajımızla ortaya koyabiliriz, imaj bizim manifestomuzdur… Kendimizi ifade şeklimizdir…
İmaj kavramının altında 3 bileşen vardır: görüntü, davranış ve iletişim… Doğru bir imaj için bu 3 bileşenin de birbiriyle tutarlı ve birbirini destekleyici olması gerekir. Bu bileşenlerden birinin eksikliği kişinin imajına ciddi derecede zarar verir. Geçen ayki yazımızda bu konuyu örneklendirmiştik.
İmajın alt boyutu olan görüntü boyutunda ise “stil” kavramı ortaya çıkar. Stil modadan tamamen farklı bir kavramdır. Stil kişinin karakteri ile ilgilidir… yaşam tarzını yansıtma şeklidir. Stil kişiye özgü bir kavram olup, stil sahibi olan insanların modayı takip ediyor olmaları zorunlu değildir.
Moda size sunulan, stil ise sizin almayı tercih ettiklerinizdir.
Bu noktada kendi stilimizi yaratma konusunda en önemli kaynak ise modadır.
Stil zamansızdır ve yaşı yoktur. Stil kişinin kendini ifade edişidir ve modadan kesin farkı budur. Giysilerimiz karşımızdakiyle aramızda bir iletişim sağlar, konuşur ancak doğru konuşması ve istediğimiz iletişimi kurması önemlidir. İşte bu noktada stilimizi doğru oluşturmalıyız.
Bu nedenle öncelikle stil grubumuzu belirlemeliyiz, bedenimizi iyi tanımalıyız ve doğru giyinme tüyolarını öğrenmeliyiz. Kendimize uygun renkleri analiz edip, doğru renklerle giyinmeyi saç ve makyaj yapmayı öğrenmeliyiz. Bu seride bütün bu konulara her sayıda değinerek bu uzun yazı dizimizi sürdürmeyi planlıyorum. Bütün bu adımları bu yazı dizisinde öğrenelim.
Bir sonraki sayıda genel olarak kabul görmüş 7 stil grubundan bahsedip bu grupların detaylarını sizlerle paylaşacağım. Amacımız hangi stil grubunda olduğumuzu keşfedebilmek.
Bir sonraki sayıda stil gruplarını tanımak üzere sevgiyle kalın…
Yoruma kapalı.