1. Öncelikle Ankara’dan Çıkan Başarılı DJ Levent Özkazanç’ı tanıyalım?
1981 Ankara doğumluyum. İç mimarlık – işletme ve halkla ilişkiler okudum. 1996 yılı itibariyle dj liğe başladım takip eden yıllarda hem DJ lik hem de prodüksiyon dalı olmak üzere iki yarışma birinciliği aldım. Yaklaşık 7 senedir de kendi akademimi işletiyorum.
2. Yalnızca Ankara ve Türkiye’de değil, dünyada da severek dinleniliyorsunuz sırrı nedir?
Yaptığın işe saygı duymak gerçekten gönül vererek emek vererek yapmak dışında bir sırrı olduğunu düşünmüyorum. Gerisi dinleyicilerin takdiri.
3. 2007 yılında Radyo Vizyon Remix yarışmasında Push My Bass adlı çalışmasıyla birinci oldunuz ve ödül kazandınız neler hissetiniz?
O dönem kariyerimin yükselmesi için çok çaba sarf ettiğim bir dönemdi. Hem okul hem akşamları Dj lik hem de fırsat buldukça evde prodüksiyon yapıyordum. Bu tarz bir yarışmada derece almanın bana çok büyük artı katacağını biliyordum. O yüzden benim için çok önemliydi. Birinci olarak ismim açıklandığında sevinçten ağlamıştım. Benim için çok özel bir andı.
4. Bildiğimiz kadarıyla radyo programlarınız da var biraz da bundan bahseder misiniz?
Kazandığım yarışma Radyo Vizyonun düzenlediği bir yarışmaydı ödüller arasında belli bir dönem radyo yanını hakkı da vardı. Enerjimiz tuttu o günden beri yaklaşık 17 senedir aynı kanalda aynı saatte yayındayım 🙂 elbette başka radyo kanalları ile de işbirliğimiz oluyor.
5. Kurduğunuz akademiyi anlatır mısınız okuyucularımıza?
Dj liğe başladığım dönemlerde bu işi öğrenebileceğim bir kurum olmaması Dj lerin iş bulma konusunda çektiği sıkıntıların yanı sıra işletmelerin de ihtiyaç duyduklarında güvenip Dj talep edebileceği bir kurum olmaması akademi fikrimin ilk temellerini attı aslında. Akademiyi kurduktan sonra bu kadar talep görmesi beni çok mutlu etti. 1 eğitmen 2 öğrenci ile başladığımız macera şu an 11 eğitmen ve yaklaşık 550 öğrenci ile devam ediyor. Akademide Dj dersleri , prodüksiyon dersleri, mix & mastering dersleri veriyoruz. Elektronik müzik üretimi dışında Film, dizi ve reklam müzikleri yapıyoruz. Plak şirketimiz aracılığıyla öğrencilerimizin şarkılarını dünyanın tüm platformlarına ulaştırıyoruz. Ajansımız sayesinde iş imkanı ve kariyer planlaması yapıyoruz. Event kolumuz ile büyük festivaller yapıyoruz. Kısacası müziğin olduğu her alanda en iyi şekilde olup her geçen gün daha da büyüyen bir aile olma yolunda ilerliyoruz.
6. Akademide Meslek tecrübelerinizi öğrencilerinize aktarırken neler hissediyorsunuz?
Benim dönemimde Djlerin yaşadığı bilgi eksikleri ve zorlukları yaşamadan ilerlemelerine bir nebze katkım olduğunu bilmek beni çok mutlu ediyor.
7. Akademideki öğrencileriniz arasında değişik meslek gruplarından öğrencileriniz var mı?
Elbette 🙂 doktorlar, pilotlar , hakimler aklınıza gelen her meslek dalından öğrencimiz var diyebilirim.
8. Akademi bünyesinde şarkıların ne gibi eğitimleri veriliyor?
Prodüksiyon eğitimlerimizde şarkı yapmanın yanı sıra mix & mastering eğitimleri de veriliyor.
9. Ankara dışından öğrencileriniz de var mı?
Evet çok fazla var. Türkiye’nin en uzak şehirlerinden bile öğrencilerimiz var. Hatta ilginç bir şekilde yurt dışından bile. Genelde eğitim süresince Ankara’da konaklıyorlar bu da öğrencilerimize ek masraf oluyor biz de onlara destek olmak için ayrı bir program uyguluyoruz. Daha kısa sürede daha sık ders ile olabildiğince az zamanda eğitimi tamamlıyoruz.
10. DJ’lik pratik gerektiren bir iş mi?
Kesinlikle. Dj’liğin en önemli kısımlarından biri pratik. Ne kadar fazla pratik yaparlarsa o kadar cihazlara ve arşivlerine hakim olurlar ,hızlanırlar. Dj,liğin doğası gereği şarkılar arası dakikalar bazen saniyeler ile yarışıyoruz hız oldukça önemli.
11. Gençlerbirliği altyapısında futbol oynamışsınız, hayatınızda spor var mı hala?
Evet Gençlerbirliğinde alt yapıda oynarken Dj olmaya karar verip futbolu bıraktım. Ama spordan hiç kopmadım aktif bir şekilde fitnes ve dövüş sanatlarıyla ilgileniyorum.
12. Yeşil sahaları bırakıp DJ kabinine ne zaman geçtiniz?
Futbolculuk döneminde milli takım seviyesinde kalecilik yapıyordum. O zaman okuduğum okul ve antreman saatleri çakışıyordu ve sürekli okuldan özel izin ile çıkıyordum. Bu beni çok zorlamaya başlamıştı. O dönem Dj lik çok ilgimi çekmeye başlamış ve kendi çabamla ufak ufak bir şeyler yapmaya başlamıştım. Ancak hem gece müzik hem gündüz erken saatlerde başlayan antremanlar bir karar verme zorunluluğu doğurdu. 1997-1998 sezonu sonunda tamamen bırakıp Dj liğe odaklandım.
13. DJ lik hayatınızda hiç zor durumda kaldığınız oldu mu?
Oldu evet. Bir keresinde üniversite şenliğinde Hande Yener Sahneden iner inmez ben çıkıyordum. Yaklaşık 30 saniye hazırlanma sürem vardı. Sahneye çıkmadan önce sahneyi kuran firma ekranlara yansıtmak için logomu istemişti. flash belleğimi verdim bilgisayarlarına takıp logomu aldılar. Ancak o sürede virüs bulaşmış. Sahneye çıktım flash belleğimi kulaklığımı taktım son 10 saniye ve cihaz hata verdi. Yaklaşıl 11-12 bin katılımcı vardı. O an hissettiklerimi anlatmak çok zor 🙂 Kulaklık çantama aynı şarkılarla doldurulmuş yedek flash bellek koymuştum son saniyede onu taktım ve durumu kurtardım. Bu konuyu da yedek flash belleğin önemi adlı başlıkla derslerde anlatıyorum 🙂
14. Bazı DJ ‘ler mekân ya da organizasyon sahibinin beklentilerini karşılayamıyor neden?
Bu çok karışık bir konu. Dj lik aslında geniş bir müzik bilgisine ve arşivine sahip olmayı gerektirir. Mekanlarda her zaman tek tarz müzik çalınmaz tek tarz üzerinden gidilse bile o tarzın çerçevesinin çok geniş tutulması gerekir. Dj in gelen kitleyi iyi analiz edip müziğe ona göre yön vermesi gerekir. Tek düze ve sürekli benzer müziklerle ilerlemek sonunda hep problem yaratıyor malesef.
15. Yıldır çaldığınız müziklerle eğlence severleri coşturuyorsunuz bu nasıl bir duygu?
Kendi yarattığınız müzikleri ya da performansınızı insanların beğenmesi ve sizinle birlikte orada eğlenmeleri tarif edilemeyecek kadar özel ve harika bir durum.
16. Eğlendirmek ve ortamın enerjisine göre çalmak eylemini bize biraz anlatır mısınız?
Dj in çalarken bir yandan insanların tepkisini kontrol etmesi çok önemli. Elbette herkesi memnun etmek mümkün değil ama çoğunluğun tepkisi önemli. Kalabalığı iyi analiz edip arşivinde o gün çaldığı tarza ve atmosfere göre en iyi gidecek parçaları sıralaması gerekir. Bu işin püf noktalarından biri sanılanın aksine sürekli en yeni parçaları çalmak değildir. İnsanlar bildiği şarkılarda eğlenir. O yüzden bilinen ve çok yeni parçaları iyi harmanlamak gerekir.
17. 2018 yılında Till I Come! İle yaza damga vurmuştunuz, bu günlerde böyle bir parça yolda mı?
2023 yılında en az 8 yeni parça gelecek. Bol üretimli bir yıl olması hedefiyle yıla başladık.
18. 2023 yılında geceleri ısıtacak parçalara birkaç örnek verebilir misiniz?
Şarkı isimlerini veremem ama Space Motion ve Alar’ın çok keyifli iki parçasının yolda olduğunu söyleyebilirim.
Yoruma kapalı.