Bir Girişim, Bir Gülümseme, Bir Kadın!

Şehrin en çok okunan yayını Ankara Life Dergisinin bu ayki konuğu, sadece başarılı bir diş hekimi değil, aynı zamanda güçlü bir kadın girişimci: Bilge Şahin…

Modern diş hekimliği anlayışını hasta deneyimiyle birleştirerek kurduğu Luqqadent markasıyla sağlık sektörüne fark yaratan bir vizyon kazandıran Şahin, mesleki tutkusunu, girişimcilik ruhunu ve insana dokunan hizmet anlayışını ilham verici bir başarı hikâyesine dönüştürüyor. Gülümsemenin sadece estetik değil, bir yaşam kalitesi göstergesi olduğuna inanan Bilge Şahin ile cesaretin, dönüşümün ve etik değerlere bağlı büyümenin izini sürdük. İyi okumalar dileriz.

Bilge Hanım, sizi daha yakından tanımak isteriz. Diş hekimi kimliğinizin yanı sıra Luqqadent markasının kurucusu olarak sağlık ve girişimcilik alanında nasıl bir yolculuğa çıktınız? Sizi siz yapan değerler ve bu serüvenin çıkış noktası neydi?

Aslında benim yolculuğum, insanların hayatına dokunma isteğiyle başladı. Diş hekimliği mesleğini seçmemin temelinde de bu vardı: bir gülümsemeyi güzelleştirmenin, bir insana özgüven kazandırmanın ne kadar büyük bir etki yaratabileceğini görmek. Zamanla bu etkiyi sadece bireysel düzeyde değil, daha geniş bir vizyonda da yaratabileceğimi fark ettim. İşte Luqqadent’in doğuşu da bu farkındalıkla şekillendi. Luqqadent’i kurarken amacım sadece bir diş kliniği markası oluşturmak değil, modern diş hekimliği anlayışını hasta deneyimiyle birleştiren bir yapı kurmaktı. Teknolojiyle estetiği, bilimle sanatı harmanlayan bir marka vizyonuyla yola çıktım. Çünkü bana göre diş hekimliği sadece tedavi değil, bir yaşam kalitesi sunma biçimidir. Bu süreçte beni en çok yönlendiren değerler dürüstlük, insan odaklılık ve sürekli gelişim oldu. Her yeni hasta, her yeni proje, bana öğrenmenin ve yenilenmenin ne kadar değerli olduğunu hatırlatıyor. Luqqadent de bu anlayışla büyüyen, öğrenen ve insanın merkezde olduğu bir marka haline geldi. Kısacası, hem mesleki tutkum hem de girişimci ruhum, insanlara daha iyi bir deneyim sunma arzusu etrafında birleşti. Bugün geldiğimiz noktada Luqqadent, sadece bir diş kliniği değil; gülümsemenin gücüne inanan bir topluluk olarak varlığını sürdürüyor.

Girişimcilik ruhunuzu tetikleyen dönüm noktası neydi? Bu yola çıkarken sizi cesaretlendiren duygu veya deneyim ne oldu?

Girişimcilik ruhumu tetikleyen dönüm noktası aslında konfor alanımda kalmakla, hayal ettiklerimi gerçeğe dönüştürmek arasında bir seçim yapmam gerektiğini fark ettiğim andı. Klinik hayatının içinde, çok sayıda hasta deneyimine birebir tanık oldukça, sistemde eksik kalan bir şeyler olduğunu görüyordum. İnsanlar sadece tedavi değil; ilgi, güven ve samimiyet arıyordu. Bu farkındalık bende güçlü bir “neden” duygusu oluşturdu. Bir yandan mesleğimi çok severek yaparken, diğer yandan daha bütüncül, daha insana dokunan bir hizmet anlayışının mümkün olduğuna inanıyordum. İşte Luqqadent bu inançtan doğdu. Cesaretimi besleyen şey, hayalini kurduğum değeri gerçekten yaşatabileceğime olan inançtı. Tabii bu süreçte, risk almak ve alışılmışın dışına çıkmak kolay olmadı. Ama her yeni adımda, kendi vizyonuma sadık kalmanın ve pes etmememin ne kadar kıymetli olduğunu gördüm. Bugün dönüp baktığımda, o ilk cesaret duygusunun, bir fark yaratma isteğinin, Luqqadent’in temelinde hâlâ canlı olduğunu görüyorum.

Luqqadent yalnızca bir klinik olmanın ötesine geçti. Bu markayı kurgularken nasıl bir vizyonla yola çıktınız? Luqqadent’i benzerlerinden ayıran temel değerler nelerdir?

Evet, Luqqadent zamanla yalnızca bir klinik olmanın çok ötesine geçti. En başından beri amacım, insanların sadece tedavi görmeye geldiği bir yer değil, kendini iyi hissettiği, güvende ve değerli hissettiği bir alan yaratmaktı. Çünkü benim için “gülümseme”, sadece estetik bir sonuç değil; kişinin kendini yeniden ifade etmesinin, özgüvenle hayata karışmasının sembolü. Luqqadent’i kurgularken bu anlayıştan yola çıktım: bilimsel titizlik, estetik duyarlılık ve insana dokunan bir yaklaşım aynı potada buluşmalıydı. Teknoloji ve modern diş hekimliği uygulamaları bizim için elbette çok önemli, ancak bizi asıl farklı kılan şey “insan” odağımız. Her hastamızın hikâyesini dinliyor, onun yaşam tarzına, ihtiyaçlarına ve beklentilerine göre bir yol haritası oluşturuyoruz. Luqqadent’i benzerlerinden ayıran temel değerlerimiz de tam olarak bu noktada ortaya çıkıyor:

Empati, çünkü her gülümsemenin arkasında bir duygu vardır.

 

Şeffaflık, çünkü güvenin temeli açık iletişimdir.

 

Sürekli gelişim, çünkü her gün daha iyisini yapma motivasyonuyla hareket ediyoruz.

 

Kısacası Luqqadent, bir diş kliniği olmanın ötesinde, insanların kendini iyi hissettiği bir “gülümseme deneyimi” markası. Bizim için her yeni hasta, bir tedavi değil; bir hikâyenin başlangıcı.

 

Kadın girişimci olmanın avantajları ve zorluklarıyla nasıl başa çıktınız? Özellikle sağlık sektöründe kadın lider olmanın getirdiği sorumluluklar hakkında neler düşünüyorsunuz?

Luqqadent, kuruluş aşamasından itibaren yalnızca bir diş kliniği olmanın ötesinde bir anlayışla tasarlandı. Vizyonumuz; diş hekimliği hizmetini modern teknoloji, estetik bakış açısı ve insana değer veren bir deneyimle birleştirmekti. Bu doğrultuda Luqqadent’i, hastalarımıza sadece tedavi sunan değil, onların yaşam kalitesini yükselten, güven ve memnuniyet temelli bir marka olarak konumlandırdık. Markamızı farklılaştıran temel değerlerimizin başında bilimsel doğruluk, empati ve sürdürülebilir gelişim gelir. Her hasta bizim için bir vaka değil, bir bireydir. Bu nedenle, her tedavi planı kişiye özel olarak, bütünsel bir yaklaşımla şekillendirilir. Ayrıca teknolojik yenilikleri ve dijital diş hekimliği uygulamalarını insan odaklı bir anlayışla harmanlayarak hem hekim hem hasta deneyimini en üst seviyeye çıkarmayı hedefliyoruz. Luqqadent’i benzerlerinden ayıran en önemli unsur, “klinik” tanımının ötesine geçerek bir “marka kültürü” oluşturmuş olmasıdır. Bu kültür; hasta memnuniyetini, estetik duyarlılığı ve etik değerlere bağlılığı merkezine alır. Kısacası Luqqadent, modern diş hekimliği vizyonunu insana dokunan bir marka kimliğiyle birleştiren, gülümsemenin gücüne inanan bir sağlık markasıdır.

 

Girişimcilik sizce sadece bir iş kurmak mıdır, yoksa bir yaşam biçimi mi? Siz bu kimliği kendi hayatınızda nasıl tanımlıyorsunuz?

Bence girişimcilik sadece bir iş kurmak değil, bir bakış açısı ve yaşam biçimi. Çünkü girişimci ruh, yalnızca yeni bir marka yaratmakla değil; her gün bir fark yaratma, yenilik arayışında olma ve üretme isteğiyle ilgilidir. Bu bakış açısı, yaptığınız işe olduğu kadar hayata da yansıyor. Ben girişimciliği, sürekli öğrenme ve gelişme yolculuğu olarak görüyorum. Luqqadent’i kurarken amacım sadece başarılı bir klinik oluşturmak değil, değer üreten, insana dokunan ve estetik anlayışıyla fark yaratan bir dünya kurmaktı. Bu da ancak yaşamın her alanında aynı tutarlılıkla çalışmak, araştırmak, risk almak ve yenilenmekle mümkün. Kendi hayatımda girişimcilik kimliğimi, “sürekli dönüşüm” olarak tanımlıyorum. Her yeni gün bana hem bireysel hem de profesyonel olarak daha iyi olma fırsatı sunuyor. Bu da beni motive eden en güçlü şey: kendi sınırlarımı aşarken, çevremdeki insanlara da ilham verebilmek.

 

Genç kadınlara, özellikle sağlık alanında kendi yolunu çizmek isteyenlere ne gibi tavsiyeler verirsiniz? Bu yolda cesaret arayanlara nasıl bir mesaj vermek istersiniz?

Genç kadınlara her şeyden önce şunu söylemek isterim: kendi yolunuzu çizmeye cesaret edin. Çünkü başarı, hazır bir yolda yürümekten değil; kendi yolunu inşa etmekten doğar. Özellikle sağlık gibi emek, özveri ve disiplin gerektiren bir alanda kadınların gücü, sezgisi ve zarafeti çok kıymetli bir fark yaratıyor. Hiçbir yol kusursuz değildir; zaman zaman zorlanacaksınız, sorgulayacaksınız, hatta pes etmeyi düşüneceksiniz. Ama işte o anlarda sizi ayakta tutacak şey, “neden başladığınızı” hatırlamaktır. Eğer kalpten inanıyorsanız, yol sizi mutlaka doğru yere götürür. Benim için cesaret, korkusuz olmak değil; korkularına rağmen bir adım daha atabilmektir. Genç kadınlara tavsiyem, kendilerine inanmaları, kendi değerlerini korumaları ve başkalarının kalıplarına sığmaya çalışmadan ilerlemeleri olurdu. Çünkü gerçek güç, kendin olma cesaretinden doğuyor.

Gelecek hedefleriniz arasında neler var? Hem Luqqadent markası hem de kişisel kariyeriniz adına önümüzdeki döneme dair nasıl bir vizyon taşıyorsunuz?

Geleceğe her zaman yenilik, kalite ve insan odaklılık perspektifiyle bakıyorum. Luqqadent markası olarak önümüzdeki dönemde hedefimiz; dijital diş hekimliği, estetik uygulamalar ve bütüncül hasta deneyimi alanlarında standartları bir adım daha yukarı taşımak. Teknolojiyi yalnızca bir araç olarak değil, hasta memnuniyetini ve tedavi kalitesini artıran bir değer olarak kullanmaya devam edeceğiz. Ayrıca Luqqadent’inmarkasal kimliğini güçlendirerek, hem Türkiye’de hem de uluslararası alanda güvenilir bir “gülümseme markası” haline getirmek en büyük vizyonlarımızdan biri. Bu kapsamda, eğitim ve Ar-Ge çalışmalarına yatırım yapmayı, genç meslektaşlarımızla bilgi paylaşımını artırmayı ve etik değerlere bağlı, sürdürülebilir bir büyüme modeli oluşturmayı önceliklendiriyorum. Kendi kariyerim açısından ise hedefim, sadece başarılı bir hekim ya da girişimci olarak değil; kadın liderliği ve yenilikçi bakış açısıyla sektöre ilham verebilen bir rol üstlenmek. Çünkü inanıyorum ki gerçek başarı, bireysel kazanımlarla değil; çevremizdeki insanlara değer katabildiğimiz ölçüde anlam kazanıyor.

Yoruma kapalı.

Bu web sitesi, deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız. Kabul Et Bilgi Al

Gizlilik ve Çerez Politikası
404
Dil Değiştir