Page 47 - Moda Dergi - Mayıs 2024 Sayısı
P. 47
Peki ne yapalım sahiplenelim mi sahip mi çıkalım?
Sahip olduklarımız hepimiz için bir emanettir. Kaybetme
korkusu her canlı için geçerlidir. Bir insanı, bir hayvanı, bir işi,
bir eşyayı sahiplenmek için binlerce mücadele veririz. Sahip
olduklarımızı öyle çabuk tüketiyoruz ki; sevgiyi, dostluğu,
sadakati, işi, aşkı, eşyayı, parayı, hatta kendi değerimizi…
Oysa sahip olduğumuz değerlere sıkı, sıkıya sarılsak güzelim
dünyanın tadına daha çok varacağız.
İnsanlar tek başlarına kaldıklarında çoğu zaman kendilerini
güçsüz, iyi işlere başlama ve bitirebilme konusunda umutsuz
ve çaresiz hissedebilirler. Sevdiklerimize sahip olmak değil,
sahip çıkarak onların kendileri olmasına izin verebilir, oldukları
gibi kabullenerek sevip gerçek sevgiyi hem yaşarız, hemde
yaşatabiliriz. Unutulmamalı ki, özgürlük alanını koruyan kişiler,
karşısındaki insanların özgürlük alanına saygı duyarlar.
Gücümüze güç katmak, birlikte
büyümek ve gelişmek istiyorsak
aidiyet duygumuzun gelişmesine,
sahiplenme ve sahiplenilmeye
şans tanıyalım. Böylelikle
etrafımızda yaşayanlarda
amaçlarına erişebilsin ve bizler
nitelikli birliktelikleri yaratabilelim.
Sahiplenme duygumuzu ne
kadar beslersek, o derece yeşerir
ve meyve verir. Sahiplenme
duygusunun ideal seviyede olması,
kişilere başarı getirir.