İnsanlar hep bir savaş halindedir. Yaşam bunu gerektirir. En büyük savaş ise, kendiniz ile olan savaşınızdır. Ego da bu savaşlardan biridir. Ego ile olan savaşınızın kahramanı olup, zafer kazanmak istemez misiniz?
Egolar hayatımızın bir parçasıdır. Kazanılan başarılarda büyük rolü vardır. Tabii ki bu bahsettiğim egosunu makul seviyede tutmayı başaran insanlar içindir.
Yoksa siz bir egolaman mısınız?
Egolu insanların sevilmediğini hepimiz biliriz. Sürekli eleştiri oklarına maruz kalan bu insanları istediğiniz kadar eleştirin bunu asla umursamazlar, hissetmezler. Zannederler ki vazgeçilmezler, yerlerine kimse geçemez, itibar kaybetmezler, hep en tepede, hep orada kalacaklarını düşünür ve daima dünyaya orada ki daracık kendi pencerelerinden bakarlar. Yüksek egolu insanlarla iş hayatımızda, sosyal yaşantımızda, aile hayatımızda, yani hayatımızın her alanında karşılaşmamız mümkündür. Aslında hiç kimse yüksek egolu insanların tavrına, tarzına katlanmak zorunda değildir.
Böyle karaktere sahip insanların ekip ruhu asla yoktur ve kazandıkları her başarının altında onları alkışlatan kocaman ekipleri olduğunu her zaman unuturlar. Oysa, nezaket, zarafet, iyi niyet, alçak gönülülük her zaman insana fark attırır. Freudun sözüyle, ego, şahlanmış atın üzerindeki şövalye gibidir. Tabi ki, süper egonun tarifi. Bu katagoride olan insanlar, dünyanın sadece kendi etrafında döndüğünü zanneden kişilerdir. Her şeyde olduğu gibi azı karar, çoğu zarar. Kontrol sende, kaptan sensin. Daima hatırlayın “Ego” bir hastalıktır. Daha huzurlu bir yaşam için, ruh ve beden sağlığımızı korumamız gerekmektedir.
Egonun insan yaşamında makul seviyelerde tutulması gerektiğini düşünüyorum. Sıfır Ego ile yaşanması gerektiğini iddia etmiyorum böyle bir yaşam da bilinmeli ki insanda eziklik, değersizlik hissi uyandırır ve kişiyi rahatsız eder. Hal böyle olunca kişi kendisini sorgulamaya başlar. Değersizlik hissi artınca da o şımarık egonuz hemen ortaya çıkar. Top sizde kazanmanız için artık tam zamanı ve sağlığınız açısından egonuzu dozunda şımartın.
Ego aslında, “Ben”in Latince karşılığıdır.
Egolu insanların genellikle özgüvenli, güçlü karakterler olduğu kuşkusuzdur. Alacağımız karar ve sergilediğimiz davranışlarımızda süper ego balonunun makul düzeyde havasını alırsak, ilişkilerimizde, iletişimde her türlü uzlaşınında önünü açmış oluruz. Egolu insanları tarif ederken, onların kibirli, narsist, ukala, bencil olduklarını düşünmeden zihinsel bir yapı olan egoyu sağlam ve dozunda tutmaya gayret gösterelim ve egosu, yani “ben” duygusu yüksek insanlar olarak tarifliyelim.
EGO’ya dair Einstein’dan bir bölümü paylaşmak istiyorum ve ifade etmeye çalıştığım satırlarıma çok yakışacağını düşünüyorum; “Önemli olan haklı ya da haksız olmak değil. Kavganın kazananı yoktur. Ya kaybedersiniz ya da daha çok kaybedersiniz. Önemli olan kalp kırmamak. Önemli olan yargılamadan, karşılıksız sevebilmek ve iyilik yapabilmek. Haklı bile olunsa özür dileyecek kadar asil olmak, bilge olmaktır. Egonuzu kontrol edemediğiniz sürece, o sizi kontrol etmeye devam edecek. Böyle olduğu sürece tüm dünya sizin bile olsa asla mutlu olamazsınız.”
Albert Einstein
Egomuzu yaşantımızda ki insanlara aşırı derecede yansıtmadığınız sürece kimseye zarar vermez. Ego her zaman mükemmel olmayı ister. Ancak ego üzerinden mükemmelliğe ulaşmak asla mümkün değildir.
İnsan kazanmak dururken, insan kaybetmeye kendinizi zorlamayın.
Şu hayatta yapılabilecek en değerli yatırım insandır. Bir Söz vardır; “Kul plan yapar, kader gülermiş.”derler ya, insan yanımızı yoranlarla değil de, mütevaziliği ile hayatımızı renklendiren ve değer katanlarla zenginleştirelim. Bir değil, bin mutlu hayat yaşayalım.
Sevgiyle kalın efendim.
Kadriye CİRİTCİ
Yoruma kapalı.