Eski Radyo Dinleyicisi Burçin Gülbenk’in Çocukluğundan Gelen Mikrofon Aşkından, Bugünlere Gelen Popüler Program Yapımcısı Serüveni…
Radyo Programcısı Burçin Gülbenk’i tanıyanlar mikrofondan kalplere yansıyan sevgiyi, samimiyeti ve içtenliği buluyor.
Kendisi ile yaptığımız söyleşide daha yakından tanımak ve sohbetimizi sizlere aktarmak istedik. Eski bir Radyo dinleyicisi Burçin Bey, fakat günümüzde popüler olma yolunda Radyocu olarak basamakları da emin adımlarla çıkanlardan. Onunla yaptığımız sohbetin ardından da sahip olduklarının farkına varabiliyor insan. Onun radyoda programını dinlerken; bir kitap okumuş, bir terapi odasından çıkmış ya da bir dost sohbetinde huzur bulmuş gibi hissedeceksiniz kendinizi. Radyo programcımız Burçin Gülbenk ile sohbetimizle sizi baş başa bırakıyorum.
Burçin Gülbenk; Radyo Karadeniz’de Program yapımcısı olarak görev yapmaktasınız. Radyoculuk hayatınız nasıl başladı. Hikâyenizden biraz bahsedebilir misiniz?
Aslına bakarsanız çocukluğumuzda iyi bir radyo dinleyicisi olarak başladım, o zamanlar sabahları radyoda arkası yarın piyesleri olurdu ve heyecanla dinlerdim ve hep orada olmak isterdim.Yıllar sonra bir radyo kanalının ki o dönemler özel radyolar yeni yeni çıkmaya başlamıştı bende oranın sınavlarına girdim kazandım. Program yapmaya başladım ama çok uzun sürmeden radyo kapatılma kararı aldı ve bizlerde serüveni orada noktalamıştık fakat yaklaşık 8 ay önce Radyo Karadeniz ile görüşme sağladım, karşılıklı anlaştık ve hafta içi her sabah saat 07 ile 09 saatleri arasında program yaparken akşam 17 ile 18 saatleri arasında da program yapmamla alakalı teklif gelince kabul ettim.Programıma devam ediyorum ve çok keyif alıyorum.
Burçin Gülbenk ile Dönence ismi nasıl doğdu?
Barış Manço’yu oldum olası çok severim ve programım için isim belirlemeye çalışırken daha öncesinde başka bir arkadaşımızın bu adla program yaptığını söylediler ve bende hemen kabul ettim. Barış Manço’ya ait bir parçanın programımın ismini taşımasından çok mutlu oldum.
Program tarzınız hakkında neler söylemek istersiniz?
Sabah yayınlarımda her sabah farklı ve sosyal mesaj içerikli konular buluyorum ve her akşam bir sonraki güne en az 3 saatlik bir araştırma yapmak kaydı ile program akışını parçalarına kadar ayarlıyorum. Genelde Türkçe pop çalıyorum, akşamlarıise insanların tam işinden çıkıp eve döndükleri zaman dilimi olan Prime Time’da yine hareketli Türkçe Pop parçalarla dinleyenlerime evlerinde, arabalarında ve iş yerlerinde eşlik ediyorum.
Çok fazla dinleyici kitlesine sahip etkileşim oranı yüksek bir radyocusunuz. Dinleyicilerinizle nasıl bir iletişiminiz var? Neler söylemek istersiniz?
Dinleyicilerimle çok güzel bir diyaloğum var ve hepsiyle bir aile gibiyiz hemen hemen her konuya gerek canlı telefon bağlantısı gerekse whatsappmesajları ile katılım sağlayan güzel bir kitlem var gençler orta yaşlılar ve yaşlılar yani Barış Manço’nun da dediği gibi 7 ‘den 70’e bir dinleyicim var.
Her sabah Güne neşeli enerjik başlıyorsunuz? Yaptığınız programlarda insanları gülerek karşılıyorsunuz. Belki o an moraliniz bozuk, keyifsiz bile olsa yine de insanları güldürüyorsunuz. Peki bu ruh halinizi dengede tutmayı nasıl başarıyorsunuz?
Ben yaklaşık 6 sene amatör tiyatro yaparak sahnenin tozunu yutanlardanım ve orası bana çok şey öğretti. Ruh hali ne olursa olsun mutlu gibi olmayı çünkü dinleyici seninle aynı ruh haline bürünüyor ve onları mutsuz etmemek adına enerjik ve mutlu görünmek duyulmak zorundasınız ki çok yakın bir zamanda çok sevdiğim bir yakınımı kaybetmeme rağmen sabah çıktım, programımı yaptım ve kimseyede bir şey hissettirmeden programımı bitirdim.
Radyo ile ilgilendiğinizi biliyoruz. Sonrasında farklı alanlarda da sizleri izleme fırsatımız oldu. Geçmişinizde sporla ilgili birçok deneyiminiz olmuş.
1980 yılında Basketbol oynamaya başladım 10 yıl oynadıktan sonra Türkiye Basketbol Federasyonuna bağlı Basketbol Hakemi oldum devamında da Profesyonel ligde Hakem hocası ( Gözlemci ) olarak yıllarca görev yaptım.
THK ve lisanslı paraşütçülük yanı sıra, hayatınızın bir döneminde tiyatro ile içli dışlı olmuşsunuz, doğru mudur?
1987 yılında Türk Hava Kurumu öğrencisi oldum toplamda 20 atlayışım var, çok riskli ama bir okadar da muhteşem bir spor dalı diyebilirim. Sonrasında tiyatroya başladım 2 farklı tiyatroda 6 sene oyunculuk yaptım.Bana ve hayatıma çok şey kattı bu serüven ancakişlerim için seyahat etmek zorunda oluşum sebebiyle bırakmak zorunda kaldım diyebilirim.
ON parmakta on marifetli biri olmanın, radyo programcılığına etkisi nedir?
Etkisi elbetteki çok fazla bu uğraşlarım benim sosyal bir insan olmamı hem de diksiyon ve doğaçlamayla alakalı yönlerimi fazlasıyla geliştirmemi sağladı ve bende başarımın sırrını bunlara bağlıyorum.
Gerçek mesleğiniz nedir?
Gerçek mesleğim satış… Yaklaşık 33 senedir satışla uğraşmaktayım 15 senedir de Gülbenk Bilişim Ltd.Şti de Bilgisayar ve Yazıcı donanım üzerine firmam var hem kurucu ortağıyım hemde Genel Müdürüyüm.
Kariyerinizde kendinize belirlediğiniz bir hedefiniz, hayaliniz var mı?
Radyo kariyerimde daha iyi noktalara gelmeyi hedefliyorum elbette. Bunun içinde şu anda eğitimler almaya kendimi her konuda geliştirmeye devam ediyorum.
Hayatı size güzel yapan şey, sahip olduğunuz şeylerden keyif almak desek ilk aklınıza gelen nedir?
MalteseTerrier kızım Efes, oğlumSpeed ve tabiki eşim kızım annem ve ailem geliyor.
Birazda aile hayatı desek evlilik, çocuk?
Evliyim 22 yaşında kızım var hayat aile ile güzel diyenlerdenim. Aile bağlarımız çok kuvvetlidir birbirimize bağlı bir yapımız vardır. Çocuklarımıza da bunun önemini çok fazlasıyla aşıladık diyebilirim.
Mutfağa girer misiniz?
Mutfakta cidden çok iyiyim yemek tarafında da iddialıyım. Hamur işinden anlamıyorum ancak yemeklerim çok beğenilir ve gerçekten sevgimi katarak yapıyorum bana terapi gibi geliyor.
24 saatlik günde yoğun bir temponuz var hem iş hayatı hem radyoculuk, bu enerjiyi neye borçlusunuz?
İçki ve sigara kullanmıyorum ve planlamayı çok iyi yapıyorum yılların verdiği tecrübeyle günlük planlamayı sağlıklı bir şekilde yapıp yönetebiliyorum açıkçası. Buda enerjimi korumamın en belli başlı nedeni.
Radyoculuk dışında televizyonda yer almayı da düşündüğünüz oldu mu? Mesela böyle bir teklif gelse değerlendirir misiniz?
Elbette düşünürüm ve biraz evvelde bahsettiğim gibi Seslendirme ,Dublaj eğitimi alıyorum ve ekran karşısında olmak isterim .
Radyoculuğu meslek olarak yapmayı düşünenler için ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?
İlk önce mutlaka iyi bir diksiyona sahip olmaları gerektiğinin altını çiziyorum, Türkçeyi doğru kullanmak ve konuşmak ilk hedef olmalı, devamında ise doğaçlama yeteneğine sahip olmaları için bol bol kitap okumalarını, akıllarına gelen her şeyi kaleme dökmelerini tavsiye ederim. Bu şekilde doğaçlamayı daha iyi yapabileceklerini söyleyebilirim.
Kendinize örnek aldığınız beğendiğiniz radyo programcıları var mıdır öğrenebilir miyiz sizden?
Max FM program sunucu ve yapımcısı Özgür AKSUNA benim çok değerli bir dostum ve aynı zamanda idolümdür.
Son olarak okuyucularımıza ve sizi dinleyenlere neler söylemek istersiniz?
Dinleyicilerime söylemek istediğim en önemli şey radyodan hiçbir zaman uzaklaşmasınlar radyo onların her anında yanında olan hüznü mutluğa çeviren bir medya aracı. Bizler dinleyicilerimizle, dinleyicilerimizde bizle olduğu sürece radyoculuk ilelebet devam edecek diye düşüyorum. Dinleyicilerimin hepsini çok seviyorum selamlarımı iletiyorum.
Yoruma kapalı.