Doğuhan Gencay’ın Gürkan Şef’le olan yolculuğu, yemek kültürüne olan sevgisiyle başlamış. Seyahatlerinde farklı mutfakları tanıyıp, Türk mutfağını dünya standartlarında sunma fikri onu en çok heyecanlandıran şey olmuş. Bu serüven, büyük bir ekip ruhuyla başladı ve halen aynı tutkuyla devam ediyor diyor Doğuhan bey ve İnsanların size güvenip markanızı tercih etmesi, gerçek başarının ta kendisi şeklinde konuşuyor…
Doğuhan Gencay ile yaptığımız söyleşiyi bir solukta okuyacağınız kesin…
Keyifli okumalar…
Bir şahıs markası olarak size sormak isteriz. Kişisel bir marka için ‘’Başarı’’nın tanımı ne olmalıdır?
“Başarı, bana göre sadece iş dünyasında değil, kişisel gelişimde de kendini gösterir. Bir şahıs markası olarak başarı, güven inşa etmek, insanlara değer katmak ve sürekli olarak yenilikçi ve kaliteli işler ortaya koymaktan geçiyor. Başarı, aynı zamanda geri dönüp baktığınızda, insanların sizinle ilgili söylediklerinden, ‘yaptığı işin arkasında duruyor’ demelerinden anlaşılır.”
Markanızı biraz anlatır mısınız bize, sizi de tanıyalım bu arada…
Doğuhan Gencay : Gürkan Şef, sadece bir restoran değil, aynı zamanda lezzet tutkusunu kaliteyle buluşturan bir yaşam biçimi. Bu marka, Türk mutfağını yenilikçi bir anlayışla sunma hedefiyle ortaya çıktı. Ben ise, seyahatlerimden ve farklı kültürlerden aldığım ilhamla her zaman yeni şeyler öğrenmeye ve uygulamaya çalışan biriyim. Hayatta tutkularımı işime yansıtmayı seviyorum
Doğuhan Gencay olmak, bu sizin için ne ifade ediyor?
Doğuha Gencay: Bu, her sabah yeniliklere açık bir şekilde uyanmak demek. Heyecanımı ve enerjimi işime, sevdiklerime ve projelerime aktarıyorum. Seyahat etmek, fotoğraf çekmek, yeni yerler keşfetmek bana ilham veriyor. Aynı zamanda, babamdan öğrendiğim azim ve çalışkanlıkla, onun mirasını gururla taşıyorum.
“İşim Hobim” diyenlerden misiniz? Zaman yönetiminizi nasıl yapıyorsunuz? Vazgeçemediğiniz hobileriniz var mı?
Doğuhan Gencay: Evet, kesinlikle “İşim Hobim” diyenlerdenim. Restoran işim, hem bir iş hem de bir tutku haline geldi. Seyahat etmek ve alışveriş yapmak gibi hobilerim de işime ilham veriyor. Zaman yönetimi konusunda ise, planlı olmak çok önemli. Hem iş hem de özel hayatım arasında denge kurarak, her iki dünyaya da yeterince vakit ayırıyorum. İş dışında seyahat etmek ve yeni yerler keşfetmek, alışveriş yapmak gibi vazgeçemediğim hobilerim var. Bu aktiviteler, bana ilham veriyor ve enerjimi yeniden toplama fırsatı sunuyor.
Markanızın ve müşterilerinizin size olan ihtiyacıyla ilgili ne söylersiniz?
Doğuhan Gencay: Markamız, yalnızca bir restoran olmanın ötesinde, insanların yüksek kaliteli ve lezzetli yemekler deneyimlemek istedikleri bir yaşam tarzı sunuyor. Müşterilerimiz, bizimle sadece bir yemek deneyimi yaşamakla kalmıyor, aynı zamanda kaliteli zaman geçirmeyi, lüksü ve misafirperverliği hissediyorlar. Günümüzde, insanlar sadece yediklerinin tadına bakmakla kalmıyor, aynı zamanda bir yemeğin kaynağını, hazırlık aşamasını ve hikayesini de merak ediyorlar. Bu yüzden, markamız hem kaliteyi hem de şeffaflığı sunuyor. Müşterilerimiz, kendilerini değerli hissetmek istiyorlar ve biz de onlara, her yemeğin en ince detayına kadar özen göstererek, bu değeri yansıtıyoruz. Ayrıca, sürekli yenilikçi bir yaklaşım benimseyerek, müşterilerimizin her zaman taze ve özel bir deneyim yaşamasını sağlıyoruz.
Markamızın ihtiyacı, sektördeki liderliği sürdürmek ve yenilikçi vizyonumuzu müşterilerimize yansıtmak. Bu, sadece başarılı bir marka olmanın değil, aynı zamanda müşterilerimizin beklentilerini aşmanın anahtarı.
Et pişirmenin püf noktaları nelerdir?
Doğuhan Gencay: Et pişirmenin en önemli püf noktası, etin kalitesiyle başlar. Kaliteli et kullanmak, mükemmel bir yemeğin temelidir. Etin doğru şekilde marine edilmesi de çok önemli; baharatlar ve zeytinyağı gibi malzemelerle etin lezzetini ortaya çıkarabilirsiniz. Pişirme esnasında etin dinlendirilmesi de önemli bir adım. Et pişmeden önce oda sıcaklığında 15-20 dakika bekletilirse, daha homojen pişer ve lezzetini daha iyi korur. Pişirme sırasında etin üzerine baskı yapmamak gerekir, çünkü bu, etin suyunun kaybolmasına yol açar. Ayrıca, etin pişme süresi de doğru bir şekilde ayarlanmalı; orta sıcaklıkta pişirmek, etin dışının yanmasını engellerken, içinin de istediğiniz seviyede pişmesini sağlar. Son olarak, pişen etin biraz dinlendirilmesi, lezzetinin daha iyi yayılmasını sağlar. Etin üzerine tuz ve biberi pişirme bitiminde eklemek de etin doğal lezzetini en iyi şekilde ortaya çıkarır.
İş yerinde yeni bir fikir veya politikayı uygulamaya koyarken dirençle karşılaştığınızda bir durumu nasıl ele aldığınızı açıklayın?
Doğuhan Gencay: Yeni bir fikir veya politika uygulamaya koyduğumuzda, doğal olarak ilk başta dirençle karşılaşabiliyoruz. Ancak ben bu tür durumları bir fırsat olarak görürüm. İlk adımım, ekibime değişimin neden gerekli olduğunu ve bu değişimin uzun vadede nasıl fayda sağlayacağını açık bir şekilde anlatmaktır. İnsanlar, değişime genellikle belirsizlik ve güvensizlikle yaklaşırlar, bu yüzden onlara güven vermek çok önemlidir.Direncin olduğu durumlarda, tüm takım üyelerinin fikirlerine değer verir, onların endişelerini dinlerim. Bu, insanların kendilerini ifade etmeleri ve değişimin gerekliliğine daha kolay ikna olmalarını sağlar. Ayrıca, uygulanacak değişikliğin küçük adımlarla ve test süreçleriyle uygulanmasını öneririm. Böylece hem güven oluşturmuş oluruz hem de değişimin etkinliğini gözlemleyerek en uygun çözüm yollarını bulabiliriz. Değişim sürecinde ekip üyelerimin desteğini almak, sürecin başarısı için kritik öneme sahiptir. Benim için bu tür durumlar, liderlik becerilerini ve iletişim yeteneğini en iyi şekilde test etme fırsatıdır.
Gürkan Şef ile serüveniniz ne zaman başladı?
Doğuhan Gencay: Gürkan Şef’le olan yolculuğum, yemek kültürüne olan sevgimle başladı. Seyahatlerimde farklı mutfakları tanıyıp, Türk mutfağını dünya standartlarında sunma fikri beni çok heyecanlandırdı. Bu serüven, büyük bir ekip ruhuyla başladı ve halen aynı tutkuyla devam ediyor.
Bir şahıs markası olarak size sormak isteriz: Başarının tanımı nedir?
Doğuhan Gencay: Başarı, hem kişisel hem profesyonel anlamda sürekli gelişmek demek. Yeniliklere açık olmak, çağın gerekliliklerine ayak uydurmak ve çevrenizde iz bırakmak, başarının en güzel göstergeleri. İnsanların size güvenip markanızı tercih etmesi, gerçek başarının ta kendisi.
Bu işe ve mesleğe ne zaman ve nasıl başladınız?
Doğuhan Gencay: Bu işin temelleri, çocukluğumdan itibaren babamın iş ahlakını ve insanlarla olan iletişimini gözlemlememle atıldım. Restoran sektörüne ise kendi hayallerimi gerçekleştirmek için adım attım.
Yakın çalışma arkadaşlarınızda aradığınız nitelikler nelerdir?
Doğuhan Gencay: Yeniliklere açık, işine tutkuyla bağlı ve detaylara önem veren insanlarla çalışmayı seviyorum. Titizlik ve enerjiyi iş ortamında hissetmek benim için çok önemli. Ayrıca ekip arkadaşlarımın, markanın ruhunu benimsemeleri en büyük önceliğim.
Burcunuz?
Doğuhan Gencay: Aslan burcuyum. Liderlik, heyecan ve dinamizm burcumun bana kattığı özellikler diyebilirim.
Kendinizi geliştirmek için hangi adımları atıyorsunuz?
Doğuhan Gencay: Sürekli seyahat ederek, yeni yerler görerek ve eğitimlere katılarak kendimi geliştiriyorum. Teknolojiyi yakından takip etmek ve global trendleri işime yansıtmak da en önem verdiğim şeylerden biri.
Yeme içme kültüründe sizi en çok şaşırtan şey nedir?
Doğuhan Gencay: Yeme içme kültüründe beni en çok şaşırtan şey, insanların artık yemekleri sadece bir ihtiyaç olarak görmemeleri, aynı zamanda bir deneyim ve keşif alanı olarak yaklaşıyor olmaları. Özellikle son yıllarda, insanlar yediklerinin kaynağını, nasıl hazırlandığını ve içinde hangi malzemelerin kullanıldığını daha fazla sorguluyor. Bu bilinçli yaklaşım, hem gastronomi dünyasında hem de restoran sektöründe çok olumlu bir değişim yaratıyor. Yeme içme, artık sadece bir beslenme değil, bir kültür, bir yaşam tarzı haline gelmiş durumda. Bu dönüşüm beni oldukça etkiliyor.
“İnsanlar artık yedikleri etin kaynağını araştırıyor” doğru mu bu sizce?
Doğuhan Gencay: Evet, kesinlikle doğru. İnsanlar artık yedikleri etin kaynağını araştırıyorlar, bu da oldukça olumlu bir gelişme. Bu bilinçli yaklaşım, hem sağlıklı beslenme hem de etik tüketim açısından çok önemli. İnsanlar, yediklerinin nereden geldiğini, nasıl üretildiğini ve hangi şartlarda yetiştirildiğini öğrenmek istiyorlar. Bu, özellikle sürdürülebilirlik ve hayvan refahı gibi konulara olan ilgiyi artırıyor. Bu tür bilgilerin şeffaf bir şekilde sunulması, restoranlar olarak bizim de sorumluluğumuz. Bu farkındalık, sektörde kaliteyi ve güveni artıran bir etki yaratıyor.
-Markanızın avantajlarını nasıl kullanıyorsunuz?
Doğuhan Gençay : Markamızın avantajlarını en iyi şekilde kullanarak, kaliteyi ve müşteri deneyimini her zaman ön planda tutuyoruz. Gurkan Şef olarak, yüksek kaliteyi ve yenilikçiliği birleştirerek, rakiplerimizden ayrılmayı başarıyoruz. Ayrıca, güçlü bir marka kimliği ve müşteri bağlılığı oluşturmak da bizim en büyük avantajlarımızdan biri.Sürekli gelişen bir sektörün içinde, markamızın sunduğu özgün lezzetler, şeffaf hizmet anlayışı ve müşteri memnuniyetine verdiğimiz önem, bize sürekli olarak rekabet avantajı sağlıyor. Müşterilerimize sadece bir yemek deneyimi sunmakla kalmıyor, aynı zamanda onlara bir yaşam tarzı öneriyoruz. Bu sayede, markamız güçlü bir itibar kazanıyor ve sektördeki yerini sağlamlaştırıyor.
Yoruma kapalı.