Moda dünyası son dönemde genç, özgüvenli ve ışığıyla dikkat çeken yeni bir ismi konuşuyor: Duygu Coşgun. Güzelliği, duruşu ve kariyer basamaklarını hızla tırmanışıyla adından sıkça söz ettiren Coşgun, hem Almanya’da hem de Türkiye’de modanın gündemine oturmuş durumda.
Henüz çok genç olmasına rağmen profesyonelliğiyle fark yaratan Coşgun, modellik ve oyunculuğu aynı potada buluşturmayı başaran nadir isimlerden biri… Üstelik hedefleri sadece bölgesel değil; dünya podyumlarına uzanan büyük bir vizyon taşıyor.
“Benim hikâyem çocukluk odasında başladı”
Duygu Coşgun modelliğe başlamasını anlatırken sözlerinde bile yılların hayali hissediliyor:
“Küçük Coşgun, odasında hayali bir podyum kurar, kendi kendine yürürdü. Victoria’s Secret meleklerine bakıp ‘bir gün ben de yürüyebilirim’ derdim. Bugün o hayalin gerçek olmaya başlaması hâlâ büyülü geliyor.”
Bu sözler, onun hedeflerine çocuk yaşta sarılan bir karakter olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
İlk podyum deneyimi: ‘O gece hayatım değişti’
Işıkların altında yaptığı ilk yürüyüşü anlatırken hâlâ heyecanlanan genç model, o anın önemini şöyle ifade ediyor:
“Kuliste nefesim kesiliyordu. Ama podyuma adım attığım anda her şey durdu sanki… Kendimi hiç olmadığım kadar güçlü hissettim. O gece artık geri dönüşü olmayan bir yol başladığını anladım.”
Bu performans, moda sektöründeki birçok ismin de dikkatini çekmiş ve Coşgun’un ilk profesyonel kapılar açılmıştı.
Modellik onun için sadece meslek değil, bir yaşam disiplini.
Güzelliğinin ardında ciddi bir çalışma düzeni olduğunu açıkça belirtiyor:
“Modellik poz vermek değildir. Spor, beslenme, cilt bakımı, uyku… Her şey disiplin ister. Sabah uyandığın andan gece gözlerini kapatana kadar bu hayatın içindesin.”
Bu cümleler, kariyerine ne kadar tutkulu yaklaştığının en net göstergesi.
Dönüm noktası: İlk profesyonel çekim
Duygu Coşgun’un kariyerindeki kırılma anı, ilk profesyonel çekimi oluyor:
“Kameranın karşısında olduğum o ilk an… ‘Evet, burası benim dünyam’ dedim. O gün benim için bir kapı değil, koskocaman bir pencere açıldı.”
O çekimden sonra gelen teklifler, genç modelin adını kısa sürede duyurmasını sağladı.
Doğayla bütünleştiği kareler: “Gerçek ben orada ortaya çıkıyor”
Sahne ışıklarını sevse de fotoğraf çekimlerinde favorisi her zaman doğa:
“Ormanın kokusu, sahilin rüzgârı, yağmur sonrası ışık… Doğada başka bir enerjiye bürünüyorum. Fotoğraflara da bu yansıyor.”
Birçok fotoğrafçının onunla çalışmak istemesinin nedeni de tam olarak bu doğal aura.
Podyum aşkı: “O adrenalin tarif edilemez”
Podyum mu, katalog çekimi mi? Soru daha tamamlanmadan cevabı belli:
“Kesinlikle podyum! O adrenalin bağımlılık gibi. Işıklar, müzik, tempo… Kendimi en çok orada buluyorum.”
Podyumda yürürken sergilediği özgüven, onu kısa sürede moda markalarının dikkatini çeken bir isim haline getirdi.
Oyunculukta da yıldızı parlıyor sadece modelliğiyle değil, ekran önü performansıyla da beğeni toplayan Duygu Coşgun, oyunculuğu kariyerinin ikinci güçlü ayağı olarak görüyor:
“Kamera karşısında konuşmak da benim için sahneye çıkmak demek. Kendimi ifade etmeyi seviyorum, bunu geliştirmek için çok çalışıyorum.”
Bu alanda da hızlı yükselişi, çok yönlülüğünü kanıtlıyor.
Gözünü zirveye dikti: “Türkiye’den dünyaya açılacağım”
Coşgun’un kariyer hedefleri bir hayli net ve iddialı:
“Türkiye’de ulaşabileceğim en yüksek noktaya çıkmak istiyorum. Sonra sırada dünya var. Uluslararası podyumlarda yürümek, global markaların yüzü olmak en büyük hedefim.”
Onu tanıyanlar, bu hedeflerin sadece bir zaman meselesi olduğunu düşünüyor.
Moda dünyasında yeni bir yıldız doğuyor
Disiplini, enerjisi, duruşu ve güçlü ifade biçimiyle Duygu Coşgun, moda dünyasının yeni fenomeni olmaya hazırlanıyor. Türkiye’de başlayan yolculuğunun kısa sürede uluslararası sahnelere taşınması bekleniyor.
Özer pictures manajerlik ile anlaşma yaparak kariyerine devam eden model ve oyuncu bizlere önümüzdeki günlerde bir çok yenilikler sunacak.
Görünen o ki… Moda dünyası Duygu Coşgun adını daha çok duyacak!
Yoruma kapalı.