İyi ki Doğdun Minik Mucizem … Zelal Aytin GÜNGÖR
Llin; eski dilde yakut kırmızısı, bazı kaynaklarda çiçek
adı.
Senden önce mucizelere inanmazdım ben,
anneliğinde bu kadar kutsal olduğunu bilmezdim.
Sen doğduktan sonra bütün hayatı dondurdum.
Hayatımda ki bütün önceliklerim alt-üst oldu ve ben
ilk defa bu kadar güzel alt üst oldum.
Kimseler sevmesin, kimse dokunmasın sana diye 6 ay
kimseyle görüşmedim, evden dışarı adım atmadım.
Bir gününde bile of demedim. Hatta çoğu zaman
cam fanusta büyütmek istedim seni. Sırf bu yüzden
arkamdan da çok konuştular; abartıyor, bir onun
çocuğu var sanki..
Söylenilenlerin bir tanesi de umurumda olmadı.
Senin de hiçbir zaman hakkında konuşulanlar
umurunda olmasın. Bırak konuşsunlar.
Bilmiyorlar ki; Sen büyüdükçe ben seni daha da
abartacağım, daha çok koruyacağım, sakınacağım.
Biraz deli bir annen, ondan hiç altta kalmayan bir baban var. Covid oldun
diye Hatay dan Ankara’ya yola çıkmışlığımız var mesela; memlekette doktor
kalmamışçasına ya da biraz hasta gibi olsan babanla en büyük kavgamız
hastahane de odamı tutsak yoksa doktor bizim evde mi kalsa?.. Sende
büyüdükçe alışırsın hatta belki farklı seçenekler sunarak kavgalarımıza dahil
olabilirsin..
Şaka bir yana Lalym (yukarıda yazdıklarımın daha fazlası var o ayrı) Azıcık
ateşlensen; dünyayı ateşe veresim geliyor. Bir yerinin ağrıdığını hissettiğimde,
kalbim yerinden sökülsün istiyorum. Kalbim!! Kalbim deyince yine aklıma
geldi bak. Gerçi pek aklımdan çıkmıyor ama.. Çok zordu Lalişim, hala çok zor.
Baban ve ben hala bazı geceler senin uyuyuşunu izlerken birlikte susarız, aynı
şeyler geçer aklımızdan ama konuşursak o günleri tekrar yaşarız diye susarız.
Bizim acımızı paylaşma şeklimiz bu güzel kızım.. Biz hala kontrol zamanın
geldiğinde, o kapıda beklerken; babanla gözlerimizi kaçırırız birbirimizden,
çıkışta da sarılırız kocaman ve hiç susmadan konuşuruz. Bu yüzden Lalin; o
güzel kalbini kimselerin kırmasına izin verme!
Çoğu annelerin söylediği gibi; hata yap, düşeceksin kalkmasını bil, herkesi
sev, kırılsan bile kırma gibi klasik şeyler söylemeyeceğim sana. Sen zaten
güçlü bir karakterle doğan bir çocuksun. Ve ben yanında olduğum sürece
düşmene izin vermeyeceğim. Kimseyi sevmek zorunda değilsin ama
saygı gördüğün kadar saygı duymalısın. Kalbinin kırılması konusunda ki
tutumumuzu büyüdükçe öğreneceksin zaten.
Diğer ebeveynler gibi; şu okulda o oku şu mesleği yap gibi ideallerim de yok
senin için.. istediğin kişi ol, nasıl mutlu olacaksan öyle yaşa ama iyi dostlar
seç. Bu hayatta en güzel yaptığım şeylerden biridir; güzel dostluklar, hayatın
yükünü hafifletir.
Hamile olduğumu öğrendiğim ilk andan beri içimde hep: iyi bir anne olabilir
miyim? Yetebilir miyim? Korkusu vardı? Sana yetebilir miyim hala bilmiyorum
ve sanırım sen 20 li yaşlarına gelene kadar da öğrenemeyeceğim ama iyi bir
anne olma konusunda sanki fena ilerlemiyorum gibi. Sonuçta ilk ‘anne’ dedin.
Ben varken kimseye gitmiyorsun. Elimi tutmadan uyumuyorsun.
Ayrıca anne olmanın kuralı var sanırım. Şimdilerde bütün anneler çocukları ile ilgili bir şeyler istiyor. Bende eksik kalsam olmaz. Birkaç küçük isteklerim olacak tabi ki..Özgür ol! Kalıplara uyma sakın. Bağırarak şarkılar söyle, ağız dolusu kahkahalar at. Kendini mutsuz ve değeriz hissettiğin hiçbir yerde durma. Bu senin hikayen kimsenin ana karakter olmasına izin verme.
Ve gelelim daha gerçekçi isteklerime.. İsterim ki; İlk rakını babanla iç, ilk aşkını bana anlat… hayal kırıklığına uğradığında ilk bana gel; oturur birlikte dağıtırız ama hiç ağlama… İlkler kıymetlidir. Umarım hayatında ki bütün ilk deneyimlerinde yanında olabilirim..
Seni hayatımda ki her şey den, herkesten çok seviyorum ve ilk defa birine sevgimi anlatırken kelimeler anlamsız kalıyor.
Zelal Aytin GÜNGÖR
Yoruma kapalı.