Dergimizin konuğu Mimar, Turizmci, İş İnsanı ve Sivil Toplum Sevdalısı herkesin Emel Ablası “Emel Uslu Atik”…
Bu ülke işini layığı ile yapanı baş tacı eder. Onun en büyük rehberi kalbi ve vicdanı. Emel Abla ana amaç iyilikte buluşmak! diyor ve ekliyor; “Toplumda örnek olmak her konuda rol model olmaktır. Bu sorumluluk aslında beni duygusal anlamda da motive edip mutlu ediyor. Ben bu duygularla besleniyorum”
Emel Uslu Atik’i bu ülkenin geleceğini şekillendirirken de görmek istiyor, geleceğin güçlü Türkiye’sinde kalpten konuşan, bu ülkenin gerçeklerini bilen, ülkesine emek vermiş bir Cumhuriyet kadınını gururla alkışlamak istiyoruz.
Paylaşmasak olmazdı, Keyifli Okumalar…
Sayın Emel Uslu Atik, yaklaşık 30 yıldır özellikle kadın ve çocuklarla ilgili yaptığınız sivil toplum çalışmalarıyla bilinmekte, turizmci kimliğinizle oteller yönetmiş, mimar kimliğinizle birçok şehir planlamasında ve projede yer almış bir insanısınız. Tüm bunların yanı sıra kadınların ve genç kızların “Emel Abla” sı, çocukların mucizesisiniz. Ayrıca kurucu başkanı olduğunuz Vakfın çalışmalarıyla, kadın ve çocuklarla ilgili projelerinizle sivil toplum sevdalısı, anne, eş olarak ön plana çıkıyorsunuz. Bu kadar yoğun ve tempolu bir yaşamda kendinize vakit ayırmak için ne yapıyorsunuz?
* Öncelikle bu yoğunluk benim aynı zamanda yaşam motivasyonum ve dinlenme şeklim. Ruhen mutlu olduğum zaman ben kendimi huzurlu ve dinlenmiş hissederim her zaman. Bedensel yorgunluklar geçer, kalplere dokunmak ise bedensel yorgunlukların en iyi ilacıdır. Benim yorgunluğumu alan şeyler; gülen yüzler, mutlu kalpler, sevgiyle kucaklanmış insanlardır.
İş dünyasının yanı sıra sivil toplum kuruluşları ile de kuvvetli bağlarınız var. Öncelikle iş ve sivil toplum çalışmalarınızda vazgeçemediğiniz prensipleriniz var mı?
* Zaman zaman mesleğimin kendime ne kadar yakıştığını ve yaptığım işin karakterimle ne kadar örtüştüğünü düşünerek gülümserim kendi kendime. Sonuçta ne kadar şanslı dünyaya gelmişim derim. “Doğayı, insanları ve üretmeyi sevdiğimi her fırsatta dile getiririm. İşte tam da bu SEVGİ benim işim ile sivil toplumculuğu bir arada tuttuğunu söyleyebilirim. Yaptığım her işte sonucu topluma ya da bir gruba (insan, hayvan, doğa fark etmez) fayda sağlayacak bir netice ile sonuçlandırmak hayat prensibim hâline geldi sanırım. Akabinde düzen, sistemli çalışma, zaman yönetimi, verilen emeğin değerini bilmek ve bildirmek en önemli prensiplerdir benim için.
Kadınların toplumda daha etkin ve aktif olabilmesi ekonomik ve sosyal yaşama katılabilmeleri konusundaki çalışmalarınızda nihai hedefiniz nedir?
* Öncelikle kadınlarımızın kendilerini özgür ifade edebilecekleri ortamlar yaratmak, ekonomik özgürlüklerini kazandırmak. Çünkü ekonomik özgürlük, bireyin istediği gibi çalışması, üretmesi ve yatırım yapması olarak tanımlanmaktadır; ekonomik anlamda özgür olan birey, kadın olsun, erkek olsun sosyal yaşama daha kolay adapte olur. Ekonomik özgürlüğünü kazanmış ve sosyal anlamda kendini topluma kabul ettirmiş kadın, mutlu kadındır. Mutlu kadın; mutlu çocuk, mutlu aile, mutlu toplum demektir.
Sivil toplum ile ilgili yaptığınız çalışmalar neticesinde sizi destekleyen ve tanıyan büyük bir kitle oluştu. Bu sizi nasıl motive ediyor?
* Böyle bir topluluğun ve kitlenin oluşumu mutlulukla beraber büyük de bir sorumluluk getiriyor. Toplumda örnek olmak her konuda rol model olmaktır. Ben hep şunu söylerim göz önünde olan kişilerin normal yaşamdaki kişilere oranla sorumlulukları daha fazladır, çünkü yaptıkları her iş ve attıkları her adım topluma örnek teşkil edecektir. Ama ben bu konuda hiçbir sorun yaşamıyorum. Çünkü ben kalpten konuşan bir insanım ve karşımdaki kişi kalbinden konuşmuyorsa çok zaman harcamam, iletişimi bitirir ya da en aza indiririm. En büyük rehberim kalbim ve vicdanım.
Vakıf çalışmalarınız, projeler, Türkiye’nin her kesiminden insanlar ile bir araya gelerek onlara dokunmak ve nihayetinde sevilen ve saygı duyulan bir “Emel Abla” çıkıyor karşımıza… Bu motivasyon size iş ve sosyal hayatınızda nerelere götürecek?
* EUAVAKFI’nın mayasında İYİLİK var; ana amaç iyilikte buluşmak!
Güzel ülkemizin coğrafyasında, farklı renklere sahip olması ve benim bu coğrafyaya çok iyi hakim olmamdan kaynaklı iller arasında bir köprü olma sorumluluğunu getirdi. Bu sorumluluk aslında beni duygusal anlamda da motive edip mutlu ediyor. Ben bu duygularla besleniyorum. Bakalım bu sorumluluk bizi nereye götürecek, yüreğimizin götürdüğü yere gideceğiz. Toplum için, güzel ülkem için çalışmaya üretmeye devam…
İş dünyasında öne çıkan iş kadını kimliği, sivil toplumda “Emel Abla” ve evde “anne” olarak iş ve sosyal yaşamda dengeyi nasıl sağlıyorsunuz?
*Zamanı sevgi dolu ve planlı yönetmek de beraberinde başarıyı getiriyor. Görüldüğü üzere başarı bir sır değil. Ancak bu özverilerin yanı sıra disiplin, sadakat, mutlu ekip çalışması, koordinasyon; hem aile yaşamında hem iş yaşamında başarıyı getiren diğer önemli unsurlardır. Diğer yandan günümüz liderler dünyasında; sezgi ,duygu ve üreticilik çok önemli. Sanırım bende bu üçü de mevcut. Ben hep olduğum gibiyimdir, çizgimi hiç bozmadım, hep rol model olarak birleştirici ve toparlayıcı olmaya çalışıyorum.
Ülkemize kattıklarınız, duruşunuz, samimiyetiniz, kadınlar ve çocuklar için yaptıklarınız için size minnettarız. Sizi bu ülkenin geleceğini şekillendirirken de görmek istiyor, geleceğin güçlü Türkiye’sinde kalpten konuşan, bu ülkenin gerçeklerini bilen, ülkesine emek vermiş bir cumhuriyet kadınını gururla alkışlamak istiyoruz. Teşekkürler Emel Abla…
EMEL USLU ATİK KİMDİR?
Gaziantep’de doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Gaziantep’de tamamladı. Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, Mimarlık bölümü mezunu olan Emel Uslu Atik yurt içinde ve yurt dışında birçok projelere imza attı. Atik; sanatsal yaratıcılık yönünü, daha eylemsel ve anında düşünme yeteneği ile birleştirerek turizm sektörüne girdi. Kariyer yolculuğuna otel işletmeciliğini de ekleyerek turizm faaliyetinde, kendi kurduğu şirketiyle inşaat ve taahhüt alanında birçok ilde sektörlerinin önde gelen isimlerinden birisi oldu.
Yoruma kapalı.