ALEYNA ÖZDERE Barbie’ye benzerliğiyle dikkat çekiyor. Birçok kadının ona benzemek için uğraştığını söylesek az olur. Aleyna Özdere Joker Ajans modellerinden. İçimdeki değişim ve yenilik isteğim hiç bitmesin istiyorum diyor. Güzel model sonunda çocukluk hayallerini de gerçekleştirmiş.
Aleyna’nın sokakta kendisine hayranlıkla bakanlar olduğuna şahidiz. Kıpır kıpır, heyecanını, sevincini, sinirini kısacası duygularını hemen belli eden model ile Moda Dergi TV takipçileri için buluştuk. Biz sorduk kendisi cevapladı.
Sizlere keyifli okumalar
İsmini ilk defa duyacak okurlarımız için bize biraz kendinden bahseder misin?
Merhaba ben Aleyna. 21 yaşındayım. Hacettepe Üniversitesinde öğrenciyim. Bir senedir Joker Ajansta modellik yapıyorum. Hayatımın her noktasında aktif ve sosyal biriyim. Eğitim hayatım, iş hayatım, özel hayatım ve arkadaş ilişkilerim.. Durağanlığı, monotonluğu pek sevmiyorum. .Tekrar eden, kendini yineleyen her şeyden çok çabuk sıkılıyorum. Bu benim hayatım bile olsa.. Bu yüzden değişim ve yenilik isteğim hiç bitmiyor. Yaptığım işi bu yüzden çok seviyorum. Kesinlikle stabil değil. Harekete farklılığa açık bir sektör. Bu beni hep heyecanlandırıyor.
Modellik aklına nasıl girdi?
Uzun zamandır estetiğe, modaya, güzelliğe ilgim var. Küçük yaşlarımda defileler ve güzellik yarışmaları izlediğimi hatırlıyorum. Çok fazla dikkatimi çekerdi. Mankenler, podyum, tasarımlar hepsini severek izlerdim. O yüzden hep aklımdaydı diyebilirim.
Her şey senin için nasıl başladı?
Ailem ve arkadaşlarım sayesinde başladı. Annem ilgimin olduğunu biliyordu bu yüzden benim bu konuda ilk adımımı atmamda büyük etken kendisi. İlk olarak iyi bir ajansla çalışmak istiyordum. Burada da devreye arkadaşlarım girdi. Çevremde oyuncu arkadaşlarım vardı sektöre daha hakim olduklarını düşündüğümden onlara danışmıştım. Joker Ajans ile tanışmama vesile oldular. Ajansa girdikten sonra defilelere çıkmaya, çekimlere gitmeye başladım. Şuanda da bu şekilde devam ediyor.
Karşımda çok sakin, kararlı ve ne istediğini bilen biri olarak duruyorsun, hep böyle miydin?
Açıkçası ailemin, arkadaşlarımın benden bahsederken sakin kelimesini kullandıklarını hiç hatırlamıyorum. Ben böyle daha kıpır kıpır, heyecanını sevincini, sinirini kısacası duygularını çok belli eden bir yapıdayım.
Kendim için elbette isteklerim planlarım var ama inatçı davranmayı bir süre önce bıraktım. Bir iki sene önce istediğim herhangi bir şey de çok fazla ısrarcı olurdum ve olana dek çok çaba sarf ederdim. Olmazsa daha da çok üstüne giderdim. Bu beni yorardı. Büyüdükçe bu şekilde davranmayı bıraktım. Akışın daha güzel olduğuna inanıyorum öyle de oluyor. Fazla zorlamak ve hırs bana pekiyi gelmedi. Tabiî ki akışa bırakmak dediğim şey plansız programsız yaşamak değil. Demek istediğim aklımda planlarım ve isteklerim oluyor. Ama zaman çevre hayat bu faktörlerin planlarımı etkileyip değiştirmesine izin veriyorum. Kesinlikle kafamdaki olacak diye hiçbir konuda diretmiyorum.
Spor yapıyor musun? Yapıyorsan spor hayatına ne zaman girdi?
Spor küçüklüğümden bu yana her zaman hayatımdaydı. Profesyonel olarak badminton, tekvando, voleybol ile ilgilendim. Bazılarında derecem ve madalyalarım var. Bir süre sadece fitness yaptım. Şuan ise bir dans ile ilgilenmek istiyorum aklımda bale var. Okulumun dans akademisi var bu yüzden şanslıyım.
Azimli Bir Şekilde Çalışan Bir modelsin Kendine Zaman Ayırabiliyor musun?
Kendime mutlaka zaman ayırıyorum. Ayırdığım zaman her zaman aynı olmayabiliyor ama mutlaka bir vakit yaratıyorum. Böylece kendimi çok daha iyi hissediyorum bu da tabii ki iş verimimi etkiliyor. En basit olarak her gün kesinlikle saçıma makyajıma kıyafetime vakit ayırırım. Özenli ve içime sindiği gibi olmasına dikkat ederim. Bu bile bana çok iyi gelir enerjimi yükseltir. Ayrıca arkadaşlarımla vakit geçirmek de bana çok iyi geliyor. Onlarla geçirdiğim zamanı kendime ayırdığım vakit olarak değerlendirebilirim. Her ay kesinlikle kuaförüme ve maniküre giderim.
Burcun nedir, özelliklerini taşır mısın?
Doğum günüm 30 Kasım. Yay burcuyum. Evet özelliklerini taşıyorum. Mesela iyimser bir yapıda olduğu söylenir. Kesinlikle öyleyim. Kötü bir meselenin konuşulduğu ortamda durmak bile beni rahatsız ediyor. Hep iyi olanı konuşmak ve düşünmek istiyorum. Özgürlüklerine düşkün deniliyor. Buna tamamen katılıyorum. Ailem bu konuda beni hep şanslı hissettirdi fikirlerime seçimlerime hep ılımlı yaklaştılar. Olumsuz bazı özelliklerini de taşıyorum. Çok sabırsızım. İstediğim şey o an olsun istiyorum. Her zaman olamayabiliyor tabii. Ayrıca biraz dikkatsizim.
Dışarıdan bakıldığında podyumda birkaç dakika yürümek veya kataloglarda güzel pozlar vermek göründüğü kadar kolay olmasa gerek. Mesleğinin ne gibi zorlukları var biraz bahseder misin?
Her işin zorluğu olduğu gibi modelliğinde zor yanları var. Sadece yüz ve fizik güzelliğinden ibaret gibi gözüküyor ama öyle değil. Arka planda zorlukları var. Yapılan profesyonel makyajlar saçlar sürekli tekrarlandığında bir süre sonra saç deriniz, yüzünüz nefes almıyor maalesef. Bu konu hakkında kötü bir tecrübem de var. Bir çekimde saçımın fazla spreylenmesinden ve daha sonra kapalı kalmasından dolayı saç derimde mantar oluşmuştu ve sonradan o kısımdaki saçlarım döküldü. Saçımın ön kısmı bir süre kel kaldı. Şu an uzadı ama doğal olarak diğer saçlarımdan kısa. O gün çekimin tamamen sorunsuz ilerlemesi için saçımın da sabit kalması gerekliydi ve sprey bu yüzden çok fazla sıktılar. Bu yüzden saçım döküldü hatta dökülmekten fazlası kel kaldı. Şuan daha iyi saçım ama zorluklarından biri bu. Güzellik için cilt, saç sağlığı kalmayabiliyor. Bir başka zorluğu da genetik olarak kilo almaya elverişli iseniz bu işi yapmaya devam etmek istediğiniz sürece güzel bir beslenme programını sporla desteklemelisiniz. Zor dememin sebebi ise bu iradeyi sağlamanın çok güç olduğunu düşünüyorum.
En sevdiğin yemek?
En sevdiğim yemek yok. Yemek yemeye çok düşkün değilim. Yaşamım için gerekli olmasa muhtemelen yemezdim. Yemek konusunda da çok düzensizim. Yemek yemeyi unuttuğum bile oluyor.
Mutfağa girer misin? Özel bir tadımın var mı?
Mutfakla pek aram yok. Önceki sorudan dolayı diye düşünüyorum. Yemek benim için keyif değil zorunluluk. Muhtemelen bu yüzden mutfağa girip bir şeyler yapma olayı bana çok uzak. Tecrübem de yok. O yüzden mutfakta iyi olup olmadığımı da bilmiyorum. Birde çok fazla dışarıda oluyorum. Genelde dışarıda yiyorum.
Podyumu mu yoksa fotoğraf çekimlerini mi tercih edersin?
Podyum ve fotoğraf çekimleri arasında seçim yapmak oldukça zor. Podyum tüm dikkatlerin sizin üzerinizde olduğu ve hataya kapalı bir alan. Bu bazen kötü anılar bırakabiliyor. Mesela benim ilk defilemde ayakkabım ayağıma göre değildi, yürümekte zorlanmıştım. Fotoğraf çekimi olsaydı o büyüklük bir şekilde kamufle edilebilirdi. Bu anlamda bakacak olursak fotoğraf çekimlerinde daha rahatım. Ama podyumda olduğumda kendimi tam anlamıyla model gibi hissedebiliyorum. Defileye çıkacağımız gün için tasarlanmış elbiseler,makyajlar,aksesuarlar hepsi beni heyecanlandırıyor. Kendinizi en iyi hissettiğiniz şekilde insanların önündesiniz ve dikkatler sizin üzerinizde. Podyum da bu anlamda beni cezbediyor.
Şuan sıfır beden olduğum için podyuma çok uygun değilim. Tasarlanan elbiseler genellikle 34/36 beden oluyor. Şu dönemde daha çok fotoğraf çekimlerine gidiyorum.
Okul var mı? Varsa nasıl gidiyor? Çalışma hayatı ve okul bir arada oluyor mu?
Okul ve çalışma hayatının dengesini kurmak beni sadece sınav haftalarımda zorluyor. Bana uykusuzluk olarak geri dönüyor. Onun dışında bir senedir beraber yürütüyorum, alıştım diyebilirim. Okulumda çift anadal yapmak istediğim için belli bir başarı ortalamasının üzerinde olmam gerekiyor bu yüzden derslerimin üzerine de düşüyorum. İşimi sevdiğim için dengeyi kuruyorum bir şekilde.
Güvendiğin bir ajansla çalışıyor olmanın senin için önemi ne?
Güvendiğim bir ajansla çalışıyor olmak benim için çok önemli. Benim için değil aslında tüm modeller için bunun çok önemli bir etken olduğunu düşünüyorum. İyi ajans sizin güvendiğiniz ajanstır. Kendi adıma konuşacak olursam bana bir iş geldiğinde aklımda bir soru işareti olmuyor. Çünkü benden önce ajansın o iş hakkında bilgi alıp işi onayladığını biliyorum. Ben sadece istenilen vakitte istenilen yerde oluyorum. Bu çok büyük bir rahatlık. Ayrıca iyi ve kaliteli ajans iyi ve kaliteli işler alır bu sayede sizde hep kaliteli işlerde bulunursunuz.
Güzelliğinizden bahsedecek olursak, cildinin ve saçlarının bakımını nasıl sağlıyorsun?
Cildime çok fazla ürün kullanamıyorum. Cildim ile alakalı ağır bir ilaç kullanıyorum. Bu yüzden her kozmetik ürününü kullanamıyorum. Çok hassaslaştığı için her maske ve peeling iyi gelmiyor. Her sabah güneş kremi kullanıyorum. Akşam ise yıkadıktan sonra güvendiğim bir markanın toniği ile makyajımı tamamen arındırıyorum. Sonra nemlendiriyorum. Saçlarım için evde kendim bir şey yapmıyorum. Sıklıkla kuafördeyim. Her ay gidip maske yaptırıyorum. 3 ayda bir keratin bakımı yaptırıyorum. Kestirmeyi de çok sevmiyorum.Gerekli görürsem 7-8 ayda bir uçlarından aldırıyorum sadece.
Podyumlarda ve modayla iç içe olan biri olarak günlük hayatında moda olanı mı, yakışanı mı tercih ediyorsunuz?
Modayı takip ediyorum. Gündemde ki moda aksesuar, moda makyaj, moda kıyafetlerden haberdarım. Hatta bunları takip etmek için açtığım bir sosyal medya hesabım var. O hesabımdan onlarca sayfa takip ediyorum. Saç, makyaj, kıyafetle ilgili sayfalar moda ikonları vs. Ama moda olan her şeyi kendime yakıştıramıyorum. Kendi fiziğime göre kıyafet; ten,saç rengime göre günlük makyajımı yapıyorum.Bazen moda olan şeyi başkasında görüp çok da beğensem de bana olmayacağını düşünüyorsam beğenmekle yetiniyorum. Kısacası kendime yakışanı yapmaya çalışıyorum.
Giysi konusunda danıştığın biri var mı? Yoksa kendi kendini mi giydiriyorsun?
Kıyafet konusunda danıştığım biri yok. Ama sosyal medyada bana bu konuda fikir olabilecek çok fazla kişi ve sayfa takip ediyorum. Sosyal medyada da vakit geçirdiğim için fikirlerimi şekillendirdiğini düşünüyorum.
Bu mesleği tercih edenlere kariyerleri için faydalı olabilecek bir tavsiyen var mı?
Modelliğe başlayacak olan kişilere şöyle tavsiye verebilirim. Kesinlikle iyi bir ajansla çalışmalısınız. Sizin güvendiğiniz ve size güvenecek bir ajansla. Unutmayın ki iyi bir ajans iyi işler demek. İyi işler de kaliteli network demek. Yirmili yaşlarınızda oluşturduğunuz bu network hayatınızın iş dışındaki kısmında bile size yardımcı olabilir. Ayrıca ajansınızın iyi olması sizinle ve iş alanındaki isteklerinizle ilgilenmesi demek oluyor. Bu sayede size sizin istediğiniz türden işlerin gelmesi daha muhtemel. Modellik sizin ön planda olduğunuz ve eleştirilmeye açık olarak görülen bir meslek. Yapılan eleştirileri ego ile karşılamak yerine yapıcı eleştirileri dikkate almalılar, almalıyız diye düşünüyorum. Bu olayın bizi geliştireceğini düşünüyorum.
İlerisi için hedeflerin nedir?
Her zaman öğrenmeyi sürdürebileceğim yeni sorumluluklar alabileceğim kendimden de bir şeyler katabileceğim işlerde bulunmak istiyorum…
Yoruma kapalı.