Page 86 - Moda Dergi Ekim 2021 Sayısı
P. 86
Nazım Hikmet’in Bursa Cezaevi’nde tutsaklık günlerinden ;
Koğuş arkadaşlarını okumaya yazmaya yönlendiren Nazım, aynı zamanda
cezaevi yönetimine de yardım etmektedir.
Cezaevi denetimine Adalet Bakanlığı’ndan bir müfettiş gelir.
Birkaç gün denetim yaptıktan sonra müdüre:
Nazım da buradaymış, çağır da görelim nasıl biridir? der.
Nazım’ı odaya getirirler. Müdür koltuğuna iyice kurulan müfettiş Nazım’ı
tepeden tırnağa süzer ve:-Demek Nazım sizsiniz, der. Nazım’a oturması için
yer göstermez. Kısa bir konuşma sonrası, “gidebilirsiniz” der. Nazım tam
kapıdan çıkarken durur ve müfettişe: Ömer Hayyam adını duydunuz mu?
diye sorar. Müfettiş hemen atılır: Kim duymaz Hayyam’ı. Nazım: Hayyam
zamanında İran hükümdarı kimdi? diye sorar. Müfettiş şaşırır. Nazım
konuşmasını sürdürür: “Görüyorsunuz sanatçıyı anımsadınız ama hükümdarı
anımsamadınız. Yıllar sonra beni dünya anımsayacak ama dönemin Adalet
Bakanı’nı ve sizi kimse anımsamayacak” der çıkar. Müfettiş yaptığı yanlışı
anlar, Nazım’ı geri çağırır ama Nazım koğuşunun yolunu tutmuştur.
Yeni dünya düzeni ile toplumlar da değişmiş, kadına şiddette, siyasette,
ekonomide, sosyal yaşamda öfkesine hakim olamakta sınırları olmayan
insanlar giderek artmaya başlamıştır. Toplumların, öfkeyle doldurulmuş
kavgalara değil, üretimlere ve üreten beyinlere, en önemlisi de sevgiye
ihtiyacı vardır. Öfke, aklın alevini söndüren büyük bir rüzgârdır. Önce kendi
kızgınlığımıza dur demeli , ışığımızı söndürmesini izin vermemeliyiz. Öfkenin
kazananı yoktur. Öfkeliyken karar vermeyin. Öfkenize hükmedin...!
86