Page 82 - nisan
P. 82

günlerde bir kafeye ayak üstü bir kahve içmek üzere uğradım. İçeriden

                                                                                                                               çıkan güleryüzlü, gözlerinin içine kadar gülümseme dolmuş güneşi adeta
                                                                                                                               gözlerinin içine saklamış bir genç kız karşıladı beni. Müzik rahatsız eder mi

                                                                                                                               efendim? Kapatmamı istermisiniz diye sordu. Fonda, Füsun Önal’ın Senden

                                                                                                                               başka şarkısı çalıyordu. Benide alıp götürdü uzaklara, geçmişin güzelliklerine.

                                                                                                                               Hayır kapatmayın tabiki dedim. Sonra biraz sohbet ettik. Annem ve babamın

                                                                                                                               gençliklerini yaşadıkları o dönemlerde bende yaşamayı çok isterdim. Üniversite
                                                                                                                               öğrencisiyim. Part-time harçlığımı çıkartmak için burada çalışıyorum. Annem ve

                                                                                                                               Babamdan dinlediklerimle, inanın o yılları hayalimde yaşatıyorum. Çok hoşuma

                                                                                                                               gitmişti. Ne güzel bir aile. Evlatlarına ne zengin bir miras bırakmışlar. Çok takdir

                                                                                                                               ettim. Sevgisizliğin ve saygısızlığın en üst düzeyde olduğu bu günlerde insan

                                                                                                                               gerçekten çok özlüyor değer vermeyi, değer görmeyi, kıymet bilmeyi. Hayatı
                                                                                                                               tek başına öğrenmiş, yeterince acı çekmiş insanlara bir bakın. Siz tekrar hayatı

                                                                                                                               öğretebilir misiniz onlara? Tekrar acıtabilir misiniz? Onlar hayatı kahkahalarıyla

                                                                                                                               çatlatırlar. Sevgiyi, saygıyı, nezaketi, samimiyet , hoşgörüyü, vefayı herkesten iyi

                                                                                                                               bilirler. Kolombiyalı, tüm Latin Amerika’da Gabo olarak bilinen yazar, romancı,
                                                                                                                               hikâyeci ve oyun yazarı. 20. yüzyılın en önemli yazarlarından birisi olan, Gabriel

                                                                                                                               Garcia Marquez’in en beğendiğim sözlerinden;




                                                                                                                               “Bir insanın en büyük hatası; gereğinden fazla değer vermek değil, kendine hak
                                                                                                                               ettiğinden daha az değer vermektir.”




                                                                                                                               Bu sözü sorgulamak lazım diye düşünüyorum. Acaba önce kendi değerimizi

                                                                                                                               mi bilsek. Karşımızdaki kişilere değer yüklerken, ölçüsünü kaçırmasak, onları

                                                                                                                               kaybetmeden ve en önemlisi kendimizi kahretmeden, kararında davranabilsek.
                                                                                                                               Değer görmenin, biraz da çevremizde bulunan insanlarla alakalı olduğunun

                                                                                                                               farkında olabilsek. İnsan olmanın şaheser bir sanat olduğunu unutmadan

                                                                                                                               hayatımıza kabul ettiğimiz insanları özenle seçmeyi öğrenebilsek sanırım,

                                                                                                                               hayata karşı antrenmanlı bir duruş sergileriz.



                                                                                                                               İyi niyetlerimizin kurbanı olmamayı, düşe, kalka öğrensek bile, hayatın acımasız

                                                                                                                               bir öğretmen olduğunu her an hatırda tutmalıyız. Gelecek nesiller için İnsani

                                                                                                                               değerlere sahip toplumlar olma yolunda, değerlerimizi yaşamak, yaşatmak

                                                                                                                               dileğiyle.



                82
   77   78   79   80   81   82   83   84   85   86   87